GEÇMİŞİ UNUTMAMAK GEREK
Çok gerilere gitmeyeyim… Tuğrul, Alparslan ve Melikşah ordusunda Yahudi askerler vardı. Fatih’in Yahudilerden kurduğu “Evladı Musa Gariban Alayı” savaşlara katıldı. Osmanlı’nın askeri “Garaba Birliğinde’’ de Yahudiler bulundu. Hayim Fahri, Napolyon’a karşı Osmanlı’nın yanında Akka savunmasına katıldı. Osmanlı’da rütbeli Yahudiler vardı. Bahriye Binbaşısı Yasef Gabay, 1892’deki Ertuğrul deniz kazasında hayatını kaybetti.
Yahudilerin hamisi Osmanlı idi: Kanuni Sultan Süleyman, Papa IV’ten Roma’daki Yahudilerin serbest bırakılıp İstanbul’a gönderilmesini sağladı. Kudüs’e gitme yasağını Sultan Selim kaldırdı. İshak Paşa’dan Salamon Eskenazi’ye, Osmanlı sarayında onlarca doktor görev yaptı. Gabriel Buenaventura’dan Avram Farhi’ye kadar niceleri diplomatlık hizmetinde bulundu. Osmanlı, para basımını Yahudilere emanet etti. Hilal-i Ahmer (Kızılay) kuruluşunda Yahudiler vardı. İlk matbaayı kuran David ve Samuel Nahmiyas kardeşlerdi. İlk Yahudi gazeteyi Rafael Uziel çıkardı.
Orta oyunu ve sihirbazlık gibi kültürel hayatı renklendirenler arasında Yahudiler de vardı.
III. Selim’in tambur hocası İsak Romano idi. Mişon Ventura gibi ordinaryüs hukukçular yoktu; Haskiel Gabay’dan İsak Ferera’ya kadar hakimler adalet dağıttı. Samuel Efendi, emniyet müdürlüğüne kadar yükseldi. A. Lumney Davids ya da Avram Galanti’nin Türk diline katkıları unutulabilir mi? Yehezkel Gabay, Maarif Nezareti’nde görev yapan ilk Yahudi bürokrattı. Fethi Franco, İstatistik Umum İdaresi Müdürü’ydü. Almanya’dan kaçıp Türkiye’ye sığınan Yahudi bilim insanlarının katkıları tartışılabilir mi?
KARDEŞLİK YURDU
Bakma sen uyduruk dizilere… Osmanlı Yahudileri, siyonizme hep karşı çıktı. Bu topraklara bağlı kaldı. II. Abdülhamit, siyonizmin kurucusu Dr. Theodor Herzl’e Kıbrıs gibi bölgelerde yerleşim yeri önerdi; 4. Ordu’ya bağlı askeri birlik oluşturmasını istedi; Mecidiye Nişanı taktı.
Sefaradlar, Osmanlı’ya gelişlerinin 400. yılını II. Abdülhamit’in onayıyla kutladı.
Osmanlı Meclis-i Mebusanı ve TBMM’de Yahudi milletvekilleri görev yaptı.
Yakın tarihimizde:
- Yuda Hekim gibi şehit düşen…
- Salamon Baruh gibi İstiklal Madalyası sahibi olan…
- Nesim Danon gibi Milli Mücadele’ye silah ve cephane sevkiyatı yapan…
- Nesim Navaro gibi Yunan bayrağını indirip Türk bayrağını çeken…
- Hahambaşı Hayim Nahum gibi “Mandacılığı kabul etmiyoruz, Türk halkı olarak Mustafa Kemal’le birlikteyiz” diyen…
- Nahman Varon gibi Mustafa Kemal’e bilgi taşıyan…
- Albert Kadranel gibi vergi gelirlerini gizlice Anadolu Hükümeti’ne gönderen…
- Kanon Ailesi gibi Kuvay-ı Milliyecileri sakladıkları için tüm fertleri yakılarak öldürülen Yahudiler…
1914’ten 1922’ye sadece İstanbul’da dört bin Yahudi kadın eşini kaybetti.
Biz bunları unutmayız…
İshak Algazi’nin Hava Kuvvetleri için yazdığı marş unutulabilir mi?
Deniz Kuvvetleri için Alper Almelek’in yazdığı, babası Yakup Almelek’in bestelediği marş unutulabilir mi?
Hangisini yazmalı ?
Albert Karasu ya da oğlu Bilge Karasu gibi nice edebiyatçılar…
Avram Leyon gibi nice gazete sahipleri…
J. Habib Gerez gibi nice ressamlar…
Dilber Kamhi gibi nice tezhip ve minyatür ustaları…
Yeşua Aroyo gibi nice müzisyenler…
Nino Varon gibi nice söz yazarları…
İzel Rozental gibi nice karikatüristler…
Çetin Gabay gibi nice yönetmenler…
Victor Kastro gibi nice sinema sahipleri…
Bernar Nahum gibi nice iş insanları…
Albert Kohen ya da oğlu Sami Kohen gibi nice gazeteciler…
Bu yurdun tarihidir…
kuşkusuz: Yahudisiz, Rumsuz, Ermenisiz gibi diğer çok sayıda etnik kökeni değişik azınlıklarsız eksik kalırız. Toprağını, tarihini bırakıp nereye gidiyorsun?
Gitme. Biz bu toprakları kardeşlik yurdu yapacağız. Söz.
Soner Yalçın