Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Haydar Denizci
Köşe Yazarı
Haydar Denizci
 

11 ekim 1999 fakir baykurt

  11 Ekim 1999..ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz...     Kırk yıl sürdü dulluğu anamın... Altı kanayak yetimle kime giderim? El sillesi yedirmem, Yollar bayır. Mevsimler devrilir, Yetimler büyür. Sabah dağa, öğlen tarlaya giderim. Toplasan kırk günü bulmaz güldüğü... Usul boyluca bir insan, Yetmiş yıla vardırdı yaşamı. İncitmeden çiğner toprağı, Öyle geçer köyün ortasından. Alçak eşeğe binen çok olur: Herkes söz çarpar, yumruk vurur. Beni aldılar derslerimden sorguya: "Asacaklar oğlunu, gözün aydın!.." Geveze çok ortalıkta... Suçu neymiş diye sorardı sabırla. "Küçük davaları bırakmış seninki, komünist olmuş yok mu haberin? Almak istermiş beylerden toprakları, biraz da yoksullar ekip biçsin." Dikilir bakardı karşılarına dik: "Ah, öyle bir iş yapsa, yapabilse; önce siz sevinirsiniz karılar. Oğlumu asarlarsa kına yakın!.." Çok öğrendi topraktan, yaşamdan... Sivas'ı, Ankara'yı dolaşıp gördü, Yazın toz, kışın çamur yollar. Gene de Elif halasıydı Akçaköy'ün, Daralan ona koşardı akşam da sabah da. Bunalan ona danışır, dört mevsim... 71'in Mart'ında yatıyoruz Mamak'ta, Sendikacılar, yazarlar... Çıkıp geldi Akçaköy'den taa: "Geçmiş olsun, gelecek olsun!.. Hepsi de oğullarım bunlar benim. Ne de çokmuş dışardaki gibi, içerdeki arkadaşları koçumun." Bulutlar aralandı, çıktık biz; O çıkmadı köyümüzden dışarı. Ayda 15'de görmeye giderdim, 3 gün sonra, ardından haberi geldi. Üç bilet bulup gece otobüsünden, Yetiştik son görevimizi yapmaya. Örttük bahar topraklarıyla üstünü... İnce bir alayla gülüyor gibiydi yüzü: Sağ yanında bir yoksul, Sol yanında bir başka yoksul; Burda da yanyanayız ne mutlu dercesine... Yatar şimdi toprağın altında, Sağlığındaki gibi, üşür ayacıkları...   Fakir Baykurt

11 ekim 1999 fakir baykurt

 
11 Ekim 1999..ölüm yıldönümünde
saygıyla anıyoruz...
 
 
Kırk yıl sürdü dulluğu anamın...
Altı kanayak yetimle kime giderim?
El sillesi yedirmem,
Yollar bayır.
Mevsimler devrilir,
Yetimler büyür.
Sabah dağa, öğlen tarlaya giderim.
Toplasan kırk günü bulmaz güldüğü...
Usul boyluca bir insan,
Yetmiş yıla vardırdı yaşamı.
İncitmeden çiğner toprağı,
Öyle geçer köyün ortasından.
Alçak eşeğe binen çok olur:
Herkes söz çarpar, yumruk vurur.
Beni aldılar derslerimden sorguya:
"Asacaklar oğlunu, gözün aydın!.."
Geveze çok ortalıkta...
Suçu neymiş diye sorardı sabırla.
"Küçük davaları bırakmış seninki,
komünist olmuş yok mu haberin?
Almak istermiş beylerden toprakları,
biraz da yoksullar ekip biçsin."
Dikilir bakardı karşılarına dik:
"Ah, öyle bir iş yapsa, yapabilse;
önce siz sevinirsiniz karılar.
Oğlumu asarlarsa kına yakın!.."
Çok öğrendi topraktan, yaşamdan...
Sivas'ı, Ankara'yı dolaşıp gördü,
Yazın toz, kışın çamur yollar.
Gene de Elif halasıydı Akçaköy'ün,
Daralan ona koşardı akşam da sabah da.
Bunalan ona danışır, dört mevsim...
71'in Mart'ında yatıyoruz Mamak'ta,
Sendikacılar, yazarlar...
Çıkıp geldi Akçaköy'den taa:
"Geçmiş olsun, gelecek olsun!..
Hepsi de oğullarım bunlar benim.
Ne de çokmuş dışardaki gibi,
içerdeki arkadaşları koçumun."
Bulutlar aralandı, çıktık biz;
O çıkmadı köyümüzden dışarı.
Ayda 15'de görmeye giderdim,
3 gün sonra, ardından haberi geldi.
Üç bilet bulup gece otobüsünden,
Yetiştik son görevimizi yapmaya.
Örttük bahar topraklarıyla üstünü...
İnce bir alayla gülüyor gibiydi yüzü:
Sağ yanında bir yoksul,
Sol yanında bir başka yoksul;
Burda da yanyanayız ne mutlu dercesine...
Yatar şimdi toprağın altında,
Sağlığındaki gibi, üşür ayacıkları...
 
Fakir Baykurt
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.