Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Anasayfa Yazarlar DeMa Yazı Detayı Bu yazı 631 kez okundu.
DeMa
Köşe Yazarı
DeMa
 

Marshall planı ile değişen avrupa

          ABD’nin Avrupa’ya Müdahalesi Çocukluğumuzda okullarda ‘ABD yardımı’ diye 2. Dünya savaşından artan - parasız dağıtılan süttozu, balıkyağı, peynir öyküsünün arkasındaki Marshall planı…. Ağustos 1945’te ABD, Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine atom bombası atmasından sonra 12 Mart 1947, ABD Başkanı Harry Truman komünizmin dünyaya yayılmakta olduğunu İtalya ve Fransa’da komünist etkiler artıyordu; Yunanistan ve özellikle Rusların Karadeniz’den güneye – sıcak denizlere açılma mecburiyetinde olan boğazlara sahip Türkiye ise hâlâ direnmekteydi ve bunun ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini ilan etti. ABD Dışişleri Bakanı George Marshall sonuçsuz kalan müttefikler konferansı ardından Avrupayı komünizme karşı korumanın önemli olduğunu savunuyorken işçi sendikaları kuvvetli Fransa ve Sovyetler, mağlüp Almanya’nın hâlâ cezalandırılması gerektiğini düşünüyordu. Savaşın bitiminden iki yıl sonra Avrupa hâlâ yıkım içindeydi. İnsanlar aç, evsiz ve umutsuzdu. Marshall, bu durumun komünizm için çok elverişli bir ortam yaratırken savaşta hızlanan ABD ekonomisi üretim fazlası için Pazar Avrupa’nın yeniden inşası, hem ekonomik hem de stratejik açıdan hayatiydi.  Fakat Stalin bu plana şiddetle karşı çıktı. Komünist ülkeler Amerikan yardımını reddetmeleri için Moskova’dan baskı gördü ve avrupa kıtası ikiye bölündü. ABD, Fransa’dan savaş esiri Almanları serbest bırakması karşılığında büyük kısmı yeniden ABD’ye dönen: %20’si geri ödemeli kredi, %80’i ise ABD mallarının satın alınması şartıyla büyük çaplı yardım başladı. Marshall ekonomik yardım Planı Yardımı alan ülkelerde komünist unsurları dışlayan kapitalist ideolojik bir projeydi. CIA da bu süreçte aktif rol aldı; sendikaları finanse etti, seçim kampanyalarına müdahale etti ve plan Avrupa’da büyük bir propaganda kampanyasına dönüştü. Afişler, filmler, hatta çizgi romanlarla Amerikan yaşam tarzı yüceltildi ve Avrupalı, modernleşme ve tüketim toplumuna özendirildi. Yardımın arkasındaki strateji, Amerikan etkisini artırmak ve küresel liderliği pekiştirmekti. ABD’nin Avrupa’ya yardımı planladığı dönemde, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler yardımı büyük bir memnuniyetle kabul ederken İspanya diktatör Franco yüzünden Plan dışında bırakıldı. Batı Avrupa ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyordu; Gıda sıkıntısı, enflasyon ve karaborsa yaygındı. Şubat 1948’de Çekoslovakya’da bir komünist darbe olana kadar Marshall planı ABD Kongre’sinden destek alması zor oldu. Sonunda ABD, ilk etapta bugünkü değeriyle yaklaşık $152 milyar yardımı KOŞULLU olarak gönderdi ve paranın nasıl harcandığını denetlemek için ECA (Ekonomik İşbirliği İdaresi) adında kapitalist, demokratik bir sistemi koruma görevini üstlenen yeni bir kurum kurarak yardım ettiği ülkelerde, ithalattan sosyal güvenlik düzenlemelerine kadar her detaya müdahale ederken Yunanistan’a uygun olmayan Missouri katırlarının gönderilmesi gibi büyük hatalar yaşandı. Bu yardımlar görünüşte cömert olsa da, ABD'nin küresel pazarlar yaratma ve kendi çıkarlarını koruma stratejisinin parçasıydı ve malların Amerikan bayrağı altında taşıma zorunluluğu ile ABD denizcilik sektörü lideri oldu.  Ülkelere Yardımla gelen mallar ulusal pazarlarda satıldığında gelirlerin %5’i ise tekrar $ olarak ECA’ya giderken örneğin: güya müttefik ortaklardan Fransa kolonileri Fas’tan manganez, Yeni Kaledonya’dan krom, Madagaskar’dan mika, Hindiçin’den kalay gibi hammaddeler ABD’ye çok düşük fiyatla aktarıldı. Avrupa halkı Amerikan yaşam tarzına Plastik mobilyalar, sıcak su ve konserve çorba gibi yenilikler hayran kalmıştı. Ancak bu iyimserlik uzun sürmedi. 1948’de Almanya’da Amerikan desteğiyle “Deutsche Mark” yaratıldı. Bu hamle üzerine Stalin, Berlin karayolunu kapatarak Batı Berlini ablukaya aldı. ABD “Operation Vittles” ile dev bir hava köprüsü kurarak Bir yıl boyu her 3 saniyede inen uçaklarla Batı Berlin’e yardım gönderince 1949’da Sovyetler Berlin ablukasını kaldırdı.  Hemen ardından Batı Almanya (Federal Almanya Cumhuriyeti) ve Sovyet kontrolünde Doğu Almanya olarak bölündü. Marshall Planı’ndan faydalanan ülkelerin, Sovyet bloğuyla ticaret yapması yasaklanırken Yardımların bir kısmının aktarıldığı CIA devreye girdi.  Fransa’da sendikalar bölündü; yeni kurulan sendikalar ABD tarafından desteklendi. İtalya’daki seçimlerde Hristiyan Demokratlar lehine büyük bir propaganda ve fon desteği sundu. Seçimleri ABD destekli adaylar kazandı. Sonuçta aynı siyasi planlamalarla desteklenen Demokrat Partinin kuruluşu ile Türkiye’deki operasyonlar gibi, CIA Marshall Planını güçlü bir Amerikan halkla ilişkiler kampanyasına dönüştürdüğü Avrupa’da her yerde Amerikan propagandası yapıldı. Çizgi romanlar, afişler, filmler, dini gruplar (Mormonlar, Yehova Şahitleri) bile Marshall Planı'nın etkisiyle yayıldı. 1949’da bu kez Sovyetler ilk nükleer testini gerçekleştirdiğinde işler değişti. ABD'de panik başlayınca, Marshall Planı, askeri planlamaya dönüştü. 1950’de ECA kapatıldı, yerini 4 yıl sürecek Askerî Güvenlik Ajansı aldı ve Almanya yeniden silahlandırıldı. Plan 2 yıl 8 ayda tamamlanınca Fransa’da tepkiler yükseldi ve Marshall plan Batı Avrupada sahneden çekildi.  Fakat: 1953’te Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Marshall Planı Avrupa’da ‘’tüketim’’ toplumunun temellerini attı. Artık Krediyle buzdolabı, çamaşır makinesi, otomobil almak sıradan hale geldi. Planın Avrupa’yı yeniden canlandırdığına şüphe yoktu, ancak bu aynı zamanda ABD’nin küresel gücünü pekiştirmesi açısından ustaca bir siyasi manevraydı.  

Marshall planı ile değişen avrupa

 

 

 

 

 

ABD’nin Avrupa’ya Müdahalesi

Çocukluğumuzda okullarda ‘ABD yardımı’ diye 2. Dünya savaşından artan - parasız dağıtılan süttozu, balıkyağı, peynir öyküsünün arkasındaki Marshall planı….

Ağustos 1945’te ABD, Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine atom bombası atmasından sonra 12 Mart 1947, ABD Başkanı Harry Truman komünizmin dünyaya yayılmakta olduğunu İtalya ve Fransa’da komünist etkiler artıyordu; Yunanistan ve özellikle Rusların Karadeniz’den güneye – sıcak denizlere açılma mecburiyetinde olan boğazlara sahip Türkiye ise hâlâ direnmekteydi ve bunun ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini ilan etti. ABD Dışişleri Bakanı George Marshall sonuçsuz kalan müttefikler konferansı ardından Avrupayı komünizme karşı korumanın önemli olduğunu savunuyorken işçi sendikaları kuvvetli Fransa ve Sovyetler, mağlüp Almanya’nın hâlâ cezalandırılması gerektiğini düşünüyordu.

Savaşın bitiminden iki yıl sonra Avrupa hâlâ yıkım içindeydi. İnsanlar aç, evsiz ve umutsuzdu. Marshall, bu durumun komünizm için çok elverişli bir ortam yaratırken savaşta hızlanan ABD ekonomisi üretim fazlası için Pazar Avrupa’nın yeniden inşası, hem ekonomik hem de stratejik açıdan hayatiydi.  Fakat Stalin bu plana şiddetle karşı çıktı. Komünist ülkeler Amerikan yardımını reddetmeleri için Moskova’dan baskı gördü ve avrupa kıtası ikiye bölündü.

ABD, Fransa’dan savaş esiri Almanları serbest bırakması karşılığında büyük kısmı yeniden ABD’ye dönen: %20’si geri ödemeli kredi, %80’i ise ABD mallarının satın alınması şartıyla büyük çaplı yardım başladı.

Marshall ekonomik yardım Planı Yardımı alan ülkelerde komünist unsurları dışlayan kapitalist ideolojik bir projeydi. CIA da bu süreçte aktif rol aldı; sendikaları finanse etti, seçim kampanyalarına müdahale etti ve plan Avrupa’da büyük bir propaganda kampanyasına dönüştü. Afişler, filmler, hatta çizgi romanlarla Amerikan yaşam tarzı yüceltildi ve Avrupalı, modernleşme ve tüketim toplumuna özendirildi. Yardımın arkasındaki strateji, Amerikan etkisini artırmak ve küresel liderliği pekiştirmekti.

ABD’nin Avrupa’ya yardımı planladığı dönemde, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler yardımı büyük bir memnuniyetle kabul ederken İspanya diktatör Franco yüzünden Plan dışında bırakıldı. Batı Avrupa ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyordu; Gıda sıkıntısı, enflasyon ve karaborsa yaygındı.

Şubat 1948’de Çekoslovakya’da bir komünist darbe olana kadar Marshall planı ABD Kongre’sinden destek alması zor oldu. Sonunda ABD, ilk etapta bugünkü değeriyle yaklaşık $152 milyar yardımı KOŞULLU olarak gönderdi ve paranın nasıl harcandığını denetlemek için ECA (Ekonomik İşbirliği İdaresi) adında kapitalist, demokratik bir sistemi koruma görevini üstlenen yeni bir kurum kurarak yardım ettiği ülkelerde, ithalattan sosyal güvenlik düzenlemelerine kadar her detaya müdahale ederken Yunanistan’a uygun olmayan Missouri katırlarının gönderilmesi gibi büyük hatalar yaşandı.

Bu yardımlar görünüşte cömert olsa da, ABD'nin küresel pazarlar yaratma ve kendi çıkarlarını koruma stratejisinin parçasıydı ve malların Amerikan bayrağı altında taşıma zorunluluğu ile ABD denizcilik sektörü lideri oldu.  Ülkelere Yardımla gelen mallar ulusal pazarlarda satıldığında gelirlerin %5’i ise tekrar $ olarak ECA’ya giderken örneğin: güya müttefik ortaklardan Fransa kolonileri Fas’tan manganez, Yeni Kaledonya’dan krom, Madagaskar’dan mika, Hindiçin’den kalay gibi hammaddeler ABD’ye çok düşük fiyatla aktarıldı.

Avrupa halkı Amerikan yaşam tarzına Plastik mobilyalar, sıcak su ve konserve çorba gibi yenilikler hayran kalmıştı. Ancak bu iyimserlik uzun sürmedi. 1948’de Almanya’da Amerikan desteğiyle “Deutsche Mark” yaratıldı. Bu hamle üzerine Stalin, Berlin karayolunu kapatarak Batı Berlini ablukaya aldı. ABD “Operation Vittles” ile dev bir hava köprüsü kurarak Bir yıl boyu her 3 saniyede inen uçaklarla Batı Berlin’e yardım gönderince 1949’da Sovyetler Berlin ablukasını kaldırdı.  Hemen ardından Batı Almanya (Federal Almanya Cumhuriyeti) ve Sovyet kontrolünde Doğu Almanya olarak bölündü.

Marshall Planı’ndan faydalanan ülkelerin, Sovyet bloğuyla ticaret yapması yasaklanırken Yardımların bir kısmının aktarıldığı CIA devreye girdi.  Fransa’da sendikalar bölündü; yeni kurulan sendikalar ABD tarafından desteklendi. İtalya’daki seçimlerde Hristiyan Demokratlar lehine büyük bir propaganda ve fon desteği sundu. Seçimleri ABD destekli adaylar kazandı. Sonuçta aynı siyasi planlamalarla desteklenen Demokrat Partinin kuruluşu ile Türkiye’deki operasyonlar gibi, CIA Marshall Planını güçlü bir Amerikan halkla ilişkiler kampanyasına dönüştürdüğü Avrupa’da her yerde Amerikan propagandası yapıldı. Çizgi romanlar, afişler, filmler, dini gruplar (Mormonlar, Yehova Şahitleri) bile Marshall Planı'nın etkisiyle yayıldı.

1949’da bu kez Sovyetler ilk nükleer testini gerçekleştirdiğinde işler değişti. ABD'de panik başlayınca, Marshall Planı, askeri planlamaya dönüştü. 1950’de ECA kapatıldı, yerini 4 yıl sürecek Askerî Güvenlik Ajansı aldı ve Almanya yeniden silahlandırıldı. Plan 2 yıl 8 ayda tamamlanınca Fransa’da tepkiler yükseldi ve Marshall plan Batı Avrupada sahneden çekildi. 

Fakat: 1953’te Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Marshall Planı Avrupa’da ‘’tüketim’’ toplumunun temellerini attı. Artık Krediyle buzdolabı, çamaşır makinesi, otomobil almak sıradan hale geldi. Planın Avrupa’yı yeniden canlandırdığına şüphe yoktu, ancak bu aynı zamanda ABD’nin küresel gücünü pekiştirmesi açısından ustaca bir siyasi manevraydı.

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.