SABAHATTIN ALİ,
Uzun yıllar çeşitli baskılar altında yaşadıktan sonra, ÖLDÜRÜLMEDEN ÖNCE
durumunu şöyle güzel özetlemiş:
“NAMUSLU OLMAK NE ZOR ŞEYMIŞ MEĞER. bir gün ALMANLAR’ın PABUCUNU YALAYAN,
ertesi gün ÍNGÍLÍZLER’e takla atan,
daha ertesi gün de AMERIKA’ya
Kavuk sallayan SOYSUZLAR gibi olmak iSTEMEDiK…
Kanunlu, kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük.
Bugünün itibarlı kişileri gibi, kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık.
İç ve dış bankalara para yatırmadık.
Han, apartman sahibi olmak, sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık.
Milletin derdine derman olacak yolları araştırmak istedik.
Bu ne affedilmez suçmuş meğer!”