Yaşamak aklının ucundan bile geçmiyordu
Varsa yoksa ölümdü aklındaki
Öyle öğretilmişti çünkü
Küçüklüğünden beri
Yaşadığına bakarsan taşı toprağıda ölümdü aslında
Ama bir türlü yetmiyordu ona bu hayat
Aldığı nefesi bile olabildiğince uzun tutuyordu ölüme benzemek için
Uzatmak istemiyordu hiçbirşeyi
Artık İstese de ölü doğmak çok geçti
Yaşamın eline doğmuştu bir kere
Aldığı her nefes bir şiir gibi
Dolduruyordu içini
Bu yüzden zor tutuyordu kendini
Ancak tek başına patlamakta istemiyordu
Çünkü öyle emredilmişti
Karışmak istiyordu kalabalıklara
Adım adım geziyordu herkes gibi oda
yaşamın arasında
Bir ara gözden kaydoldu birden
Kaybettirdi izini
Aklının çıkmaz sokaklarında
Kendinden geçer gibiydi
Dualarını giyindi yeni yıkanmış
Son bir nefes daha aldı yaşamdan
Ölüme doğru sakin adımlarla yürümeye başladı
Her adımda soluk soluğa
Boğazlanan bir hayvan gibi
İnledi içinden
Sonra birden titreyerek patladı bir yanar dağ gibi Yüzyüze bakan çığlıklar gibiydi herşey o an
Kanla karışık yağmurdu sokağa yağan
Bir olmak istesede
Yerle bir olmuştu patlayan