Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Anasayfa Yazarlar inanç Yazı Detayı Bu yazı 882 kez okundu.
inanç
Köşe Yazarı
inanç
 

Zülkifl ve Yeccüc ü meccüc ?

          Zülkifl ve Ye’cüc ü Me’cüc  ! Türkü çıkarttığında 'Tarih diye birşey kalmaz' tezini doğrularcasına bu kez 'doğudan gelen çekik gözlü şeytanlar' diye arapların tarih boyu nefret ettiği - Türklere 'Doğudan gelen çekik gözlü şeytanlar' anlamında atfettiği 'Yeccücü meccüc' rivayetlerinde yeni bir bölüm başladı gibi.   2024 yılında Çin'in kuzey bölgesini şiddetli durmaksızın yağan yağmur, yıkıcı toprak kaymalarına neden oldu ve Çin Seddi'nin ıssız bir bölümünü parçaladı. Yüzyıllardır ayakta duran taşlar artık çatlamış ve kırılmıştı. Toprak kayması toprağı yararak yüzyıllardır gömülü bir sırrı açığa çıkardı. Dünya gözünden gizli bir giriş şimdi gün ışığına çıkmıştı. Çinli yetkililer hızla hasarı değerlendirmeye geldi. İlk odakları yıkılan duvar kısmıydı. Ancak Yıkım ve kaosun ortasında sıradışı, Molozlar arasında bilinmeyen bir yere açılan karanlık bir giriş belirdi. Bir grup arkeolog dikkatle içeri girdi ve hayal ettiklerinden çok daha büyük, Geçit yüzyıllardır el değmemiş geniş, gizli bir odaya açılıyordu. Bu sıradan bir toprak kaymasıyla ortaya çıkan mezar değildi.  Bu keşif tarihimizi değiştirecek kadar önemliydi. Mimari tarzı karmaşıktı, duvarlara işlenmiş yazıtlar Zarif hat sanatı işçiliği nefes kesiciydi. Dil kesinlikle klasik Arapçaydı. Yazıt, Allah’ın elçisi olan bir peygamberden bahsediyordu. Adı Zülkifl idi. Bu isim, Kur'an'da: Enbiyâ Suresi, 85. Ayet "İsmâîl’i, İdrîs’i ve Zülkifl’i de (hatırla). Hepsi de sabreden kimselerdendi" ve Sâd Suresi, 48. Ayet "İsmâîl’i, el-Yesa’ı ve Zülkifl’i de an. Hepsi de iyilerden idi" diye adı geçen Zülkifl Peygamber’in mezarı olabilir miydi ? Keşfin haberi hızla yayıldı, Arkeoloji çevresinde fısıltıyla başlayan konuşmalar sosyal medyada patladı, Arapça yazıtların ve Zülkifl isminin görüntüleri internete yayıldı. Allah’ın elçisi olarak Çin’de mezarının bulunma ihtimali, İslam’ın geleneksel merkezlerinden uzak bir yerde ortaya çıkması hayret ve hayranlıkla karşılandı. Bu önceden kabul edilen pek çok görüşü sarsarak yeni tarihsel soruların önünü, Keşif ile coğrafi ve kültürel sınırları aşan durumda, anlamı: “Kefil sahibi” veya “yükümlülük sahibi” Zülkifl konusunda farklı görüşler vardır. İsrailoğullarına gönderilen bir peygamber olduğu rivayet edilir.  Bazı kaynaklar onu Elyesa - İlyas Peygamber’den sonra gelen kişi olarak adaletsiz ve bozguncu halkı ile sabırla mücadele etti derken, bazı müfessirler onu bir peygamber, bazıları ise bir veli/kral Sabırlı, sadık ve salih bir kişi olarak yorumlamıştır. Keza konu ile ilişkilendirilen: Kur’an’daki Ayetlerde büyük bir kıyamet alameti olarak anlatılan - Rivayetlerde Hz. Nuh’un soyundan oldukları söylenen Ye’cüc ve Me’cüc toplulukları için Bazı hadislerde onların yer altındaki bir bölgede tutulduğu, kıyamet yaklaştığında ise ortaya çıkacakları belirtilen bu kavmin Özellikleri: Çok sayıda ve yıkıcı bir topluluk olarak tasvir edilir. Şu anda bir yerde engellenmiş oldukları ve kıyamete yakın tekrar ortaya çıkacakları anlatılır. Kim olduklarına dair açık bir tanım yoksada bazı yorumlara göre tarihsel bir kavim (örneğin Moğollar veya Türk kavimleri), bazılarına göre sembolik bir anlatımdır. Kehf Suresi, 93–99 Zülkarneyn, iki dağ arasına ulaştığında oradaki kavim ondan Ye’cüc ve Me’cüc’e karşı yardım ister. Zülkarneyn, onların çıkışını engellemek için bir set inşa eder…Ye’cüc ve Me’cüc bozgunculuk yapıyorlar. Onlara karşı bir set yapman için sana vergi verelim mi ?” bahsederken ‘’Zülkarneyn onların teklifini reddeder ve Allah’ın verdiği güçle büyük bir set yapar…Artık onu ne aşabildiler ne de delebildiler…. Rabbimin vaadi geldiği zaman bu set yerle bir edilir…” derken (1) keza Enbiya Suresi, 96–97: “Ye’cüc ve Me’cüc’ün önünün açıldığı ve her tepeden akın ettikleri zaman, hak söz (kıyamet) yaklaşır” der. Çin seddinde bulunan bu Mezar bir umut ve birlik sembolüne dönüştü. İnancın kalıcılığının bir kanıtı olarak ayakta dururken, Çin hükümeti ilk başta tereddüt etse de keşfin büyüklüğünü sonunda kabul etti. Uluslararası araştırmacılar, tarihçiler ve arkeologlardan oluşan bir ekip görevlendirildi.  Ekip, ileri teknoloji ve titiz analizlerle mezarın yaşını ve özgünlüğünü doğruladı. Odada bulunan eserlerin karbon testi, yapının M.Ö. 8. yüzyıldan kaldığını gösterdi. Bu sonuç, aslında rivayet edilen Zülkifl Peygamber’in yaşadığı döneme denk geliyordu. Yazıtların dilsel analizi, onların özgün ve eski olduğunu doğruladı. Bulgular kesinlik taşıyordu. Bu gerçekten saygı duyulan bir peygamberin mezarımıydı ?.   Ayrıca bu durum bulunan mezar gibi yönü tam olarak kıble - Mekke’ye bakan eski bir ibadet yapısı olan köyün tarihi de aydınlandı. Araştırmacılar köylülerin benzersiz geleneklerini ilginç buldu. Coğrafi olarak izole ve Çin kültüründen farklı olmalarına rağmen, köy halkı M.Ö 800 yılında tek tanrılı bir yaratıcıya inanıyorlardı. Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=IHmkRq3QT5s .    

Zülkifl ve Yeccüc ü meccüc ?

 

 

 

 

 

Zülkifl ve Ye’cüc ü Me’cüc  !

Türkü çıkarttığında 'Tarih diye birşey kalmaz' tezini doğrularcasına bu kez 'doğudan gelen çekik gözlü şeytanlar' diye arapların tarih boyu nefret ettiği - Türklere 'Doğudan gelen çekik gözlü şeytanlar' anlamında atfettiği 'Yeccücü meccüc' rivayetlerinde yeni bir bölüm başladı gibi.  

2024 yılında Çin'in kuzey bölgesini şiddetli durmaksızın yağan yağmur, yıkıcı toprak kaymalarına neden oldu ve Çin Seddi'nin ıssız bir bölümünü parçaladı. Yüzyıllardır ayakta duran taşlar artık çatlamış ve kırılmıştı. Toprak kayması toprağı yararak yüzyıllardır gömülü bir sırrı açığa çıkardı. Dünya gözünden gizli bir giriş şimdi gün ışığına çıkmıştı. Çinli yetkililer hızla hasarı değerlendirmeye geldi.

İlk odakları yıkılan duvar kısmıydı. Ancak Yıkım ve kaosun ortasında sıradışı, Molozlar arasında bilinmeyen bir yere açılan karanlık bir giriş belirdi. Bir grup arkeolog dikkatle içeri girdi ve hayal ettiklerinden çok daha büyük, Geçit yüzyıllardır el değmemiş geniş, gizli bir odaya açılıyordu. Bu sıradan bir toprak kaymasıyla ortaya çıkan mezar değildi.  Bu keşif tarihimizi değiştirecek kadar önemliydi. Mimari tarzı karmaşıktı, duvarlara işlenmiş yazıtlar Zarif hat sanatı işçiliği nefes kesiciydi.

Dil kesinlikle klasik Arapçaydı. Yazıt, Allah’ın elçisi olan bir peygamberden bahsediyordu. Adı Zülkifl idi. Bu isim, Kur'an'da: Enbiyâ Suresi, 85. Ayet "İsmâîl’i, İdrîs’i ve Zülkifl’i de (hatırla). Hepsi de sabreden kimselerdendi" ve Sâd Suresi, 48. Ayet "İsmâîl’i, el-Yesa’ı ve Zülkifl’i de an. Hepsi de iyilerden idi" diye adı geçen Zülkifl Peygamber’in mezarı olabilir miydi ?

Keşfin haberi hızla yayıldı, Arkeoloji çevresinde fısıltıyla başlayan konuşmalar sosyal medyada patladı, Arapça yazıtların ve Zülkifl isminin görüntüleri internete yayıldı. Allah’ın elçisi olarak Çin’de mezarının bulunma ihtimali, İslam’ın geleneksel merkezlerinden uzak bir yerde ortaya çıkması hayret ve hayranlıkla karşılandı.

Bu önceden kabul edilen pek çok görüşü sarsarak yeni tarihsel soruların önünü, Keşif ile coğrafi ve kültürel sınırları aşan durumda, anlamı: “Kefil sahibi” veya “yükümlülük sahibi” Zülkifl konusunda farklı görüşler vardır. İsrailoğullarına gönderilen bir peygamber olduğu rivayet edilir.  Bazı kaynaklar onu Elyesa - İlyas Peygamber’den sonra gelen kişi olarak adaletsiz ve bozguncu halkı ile sabırla mücadele etti derken, bazı müfessirler onu bir peygamber, bazıları ise bir veli/kral Sabırlı, sadık ve salih bir kişi olarak yorumlamıştır.

Keza konu ile ilişkilendirilen: Kur’an’daki Ayetlerde büyük bir kıyamet alameti olarak anlatılan - Rivayetlerde Hz. Nuh’un soyundan oldukları söylenen Ye’cüc ve Me’cüc toplulukları için Bazı hadislerde onların yer altındaki bir bölgede tutulduğu, kıyamet yaklaştığında ise ortaya çıkacakları belirtilen bu kavmin Özellikleri: Çok sayıda ve yıkıcı bir topluluk olarak tasvir edilir. Şu anda bir yerde engellenmiş oldukları ve kıyamete yakın tekrar ortaya çıkacakları anlatılır. Kim olduklarına dair açık bir tanım yoksada bazı yorumlara göre tarihsel bir kavim (örneğin Moğollar veya Türk kavimleri), bazılarına göre sembolik bir anlatımdır.

Kehf Suresi, 93–99 Zülkarneyn, iki dağ arasına ulaştığında oradaki kavim ondan Ye’cüc ve Me’cüc’e karşı yardım ister. Zülkarneyn, onların çıkışını engellemek için bir set inşa eder…Ye’cüc ve Me’cüc bozgunculuk yapıyorlar. Onlara karşı bir set yapman için sana vergi verelim mi ?” bahsederken ‘’Zülkarneyn onların teklifini reddeder ve Allah’ın verdiği güçle büyük bir set yapar…Artık onu ne aşabildiler ne de delebildiler…. Rabbimin vaadi geldiği zaman bu set yerle bir edilir…” derken (1) keza Enbiya Suresi, 96–97: “Ye’cüc ve Me’cüc’ün önünün açıldığı ve her tepeden akın ettikleri zaman, hak söz (kıyamet) yaklaşır” der.

Çin seddinde bulunan bu Mezar bir umut ve birlik sembolüne dönüştü. İnancın kalıcılığının bir kanıtı olarak ayakta dururken, Çin hükümeti ilk başta tereddüt etse de keşfin büyüklüğünü sonunda kabul etti. Uluslararası araştırmacılar, tarihçiler ve arkeologlardan oluşan bir ekip görevlendirildi.  Ekip, ileri teknoloji ve titiz analizlerle mezarın yaşını ve özgünlüğünü doğruladı. Odada bulunan eserlerin karbon testi, yapının M.Ö. 8. yüzyıldan kaldığını gösterdi.

Bu sonuç, aslında rivayet edilen Zülkifl Peygamber’in yaşadığı döneme denk geliyordu. Yazıtların dilsel analizi, onların özgün ve eski olduğunu doğruladı. Bulgular kesinlik taşıyordu. Bu gerçekten saygı duyulan bir peygamberin mezarımıydı ?.   Ayrıca bu durum bulunan mezar gibi yönü tam olarak kıble - Mekke’ye bakan eski bir ibadet yapısı olan köyün tarihi de aydınlandı. Araştırmacılar köylülerin benzersiz geleneklerini ilginç buldu. Coğrafi olarak izole ve Çin kültüründen farklı olmalarına rağmen, köy halkı M.Ö 800 yılında tek tanrılı bir yaratıcıya inanıyorlardı.

Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=IHmkRq3QT5s

.

 

 
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.