Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Anasayfa Yazarlar inanç Yazı Detayı Bu yazı 960 kez okundu.
inanç
Köşe Yazarı
inanç
 

Hilafet isteyen zırcahiller

          Hilafet isteyen DEYYÜS zır cahiller Son halife Abdülmecid efendi, Fransızca, Almanca, İngilizce Farsça Arapça biliyordu, ressamdı Türk resim sanatının öncüleri arasındaydı.  Osman Hamdi Bey'in öğrencisiydi, Zonaro ile arkadaştı, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Namık İsmail ve Nazmi Ziya gibi 1914 kuşağı sanatçılarla birlikte aynı atölyede resim yapıyordu ve bu topraklarda kurulan ilk ressamlar cemiyeti başkanıydı Paris'te kişisel sergi açtı Haremde gibi tabloları Viyana'da sergilendi.   Nü Resimlerinde ÇIRILÇIPLAK model kullandı asla taassup göstermedi Haremdeki kadınları havuz başında çıplak olarak resmetti. İstanbul'da resim atölyeleri açtırdı, kabiliyetli gençlerin Avrupa'da eğitim sanat eğitimi alması için burs verdi. Hüseyin Avni'in Paris'te okumasını sağladı, entelektüeldi dönemin aydınlarıyla dostluk kurardı. Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem, Tevfik Fikret, Pier Loti'nin portrelerini yaptı.  Tiyatro sevdalısı idi. Baykuş isimli oyuna gitti, ihtiyar birini canlandırıyoran başroldeki 24 yaşındaki genç sanatçıya hayran kaldı, köşküne davet etti yağlı boya portresini yaptığı -keşfettiği o delikanlı daha sonra Türk tiyatrosu ve sinemasının temeli Muhsin Ertğrul idi. Halife Abdülmecid Efendi resim gibi müziğe de bir ilgi duyardı, Frans List’in öğrencisi Macar piyanist Egway, keman virtüzi Carlberger ile çalıştı.  Piyano, keman, violonsel. Klavsen çalar Konçertolar üretirdi.  İsminin yazılı olduğu şan ve piyanosu vardı, Lucas marka violili müzik kütüphanesi vardı .  Bethoven, Mozart, Heiden ,Schuman … başta olmak üzere, klasik müziğin en önemli bestecilerinin arşivini tutardı, Avrupa'dan notalarını getirtirdi.  Dolmabahçe Sarayı'nda 10.867 kitaptan oluşan muhteşem kütüphanesi vardı. Bunların 6.454 tanesi Fransızca ve Almancaydı. Victor Walker, Emil Zola, Schiller …. okurdu ve cümlelerin altını çizmiş sayfa kenarına notlar düşmüş Fransız ve Alman edebiyatına ait eserleri sadece biriktirmiyordu bizzat okuyordu.  Yabancı yayınevlerinden alışveriş yapardı.  Kütüphanesinde İbrahim Müteferrika tarafından yazılmış Milletlerin düzeni hakkındaki bilginlik kaideleri kitabı vardı.   Kolleksiyonuna: Atlas - kadife – ahşap, hatta mermerle yapılmış cilt sanatının nadir örneklerini toplardı.  Ciltlenmiş halinde binlerce dergisi vardı, illüstrasyon Le Monde gibi gazetelerin abonesiydi, sporcuydu at Binerdi, eskrim oynardı, güreş tutardı, yüzmeyi çok severdi. Ailesiyle birlikte plaja giderdi, tentelerin arkasına saklanmazdı, mayo giyerdi. Denize girerken fotoğrafının çekilmesinde sakınca görmezdi.   Futbola meraklı halifenin oğlu Fenerbahçe başkanlığı bile yaptı.  Kravatsız tek bir fotoğrafı bile yoktu, ayakkabılarını Paris'te yaptırırdı, kolonyalarını Almanya'dan getirirdi. Çok sevdiği kızı Dürri Şehvar Sultan vede gelini dahil, ailesinde ASLA tesettür yoktu - hepsinin başı açıktı.  Halife eşinin ve kızının saçları açık halde tablolarını yaptı.  1919 senesinde Kadın dergisi İnci’ye verdiği röportajda kadının toplumdaki yerinin artması gerektiğini, erkekler gibi eğitim alması, meslek sahibi olmaları, sanat alanındaki çabalarının desteklenmesi gerektiğini anlattı.  Yaşasaydı İstanbul sözleşmesini savunuyordu. HALİFE Topkapı Sarayı'nın kutsal emanetler dairesinde halifeliği devralırken tarihte ilk kez Arapça yerine Türkçe dua edildi.   İlk cuma namazına Fatih Camisine gitti ve tarihte ilk kez Türkçe okuduğu hutbede İslam aleminin artık cehaletle savaşması gerektiği anlatıldı.   Son halifenin babası Abdülaziz hem Padişah hem halifeydi ve kendisi gibi ressam ve müzisyendi, piyano çalardı, vals bestelerdi, operaya meraklıydı.  Londra – Viyana - Paris'te kraliyet galalarında ağrlanırdı.  İzlesin - öğrensinler diye şehzadeleride yanında götürürdü.  Wagner'in opera binasına maddi yardımda bulunmuştu. Halife haliyle kendi heykelini yaptıran ilk ve tek padişahtı. Şimdilerde Atatürk heykeline put diyen Hacivat kılıklı zırcahil - Cumhuriyet sayesinde insan - eşit birey oldukları halde hala utanmadan cumhuriyete küfretmeye çalışan gerçekten zavallı dangalAKPudracılar ‘hilafet ilan edilsin’ diye bağırmaya çalışan çağdışı karacahil yobazlara atfola …   Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=bo8lgIip0Ho

Hilafet isteyen zırcahiller

 

 

 

 

 

Hilafet isteyen DEYYÜS zır cahiller

Son halife Abdülmecid efendi, Fransızca, Almanca, İngilizce Farsça Arapça biliyordu, ressamdı Türk resim sanatının öncüleri arasındaydı.  Osman Hamdi Bey'in öğrencisiydi, Zonaro ile arkadaştı, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Namık İsmail ve Nazmi Ziya gibi 1914 kuşağı sanatçılarla birlikte aynı atölyede resim yapıyordu ve bu topraklarda kurulan ilk ressamlar cemiyeti başkanıydı Paris'te kişisel sergi açtı Haremde gibi tabloları Viyana'da sergilendi.

 

Nü Resimlerinde ÇIRILÇIPLAK model kullandı asla taassup göstermedi Haremdeki kadınları havuz başında çıplak olarak resmetti. İstanbul'da resim atölyeleri açtırdı, kabiliyetli gençlerin Avrupa'da eğitim sanat eğitimi alması için burs verdi. Hüseyin Avni'in Paris'te okumasını sağladı, entelektüeldi dönemin aydınlarıyla dostluk kurardı. Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem, Tevfik Fikret, Pier Loti'nin portrelerini yaptı.  Tiyatro sevdalısı idi. Baykuş isimli oyuna gitti, ihtiyar birini canlandırıyoran başroldeki 24 yaşındaki genç sanatçıya hayran kaldı, köşküne davet etti yağlı boya portresini yaptığı -keşfettiği o delikanlı daha sonra Türk tiyatrosu ve sinemasının temeli Muhsin Ertğrul idi.

Halife Abdülmecid Efendi resim gibi müziğe de bir ilgi duyardı, Frans List’in öğrencisi Macar piyanist Egway, keman virtüzi Carlberger ile çalıştı.  Piyano, keman, violonsel. Klavsen çalar Konçertolar üretirdi.  İsminin yazılı olduğu şan ve piyanosu vardı, Lucas marka violili müzik kütüphanesi vardı .  Bethoven, Mozart, Heiden ,Schuman … başta olmak üzere, klasik müziğin en önemli bestecilerinin arşivini tutardı, Avrupa'dan notalarını getirtirdi.  Dolmabahçe Sarayı'nda 10.867 kitaptan oluşan muhteşem kütüphanesi vardı.

Bunların 6.454 tanesi Fransızca ve Almancaydı. Victor Walker, Emil Zola, Schiller …. okurdu ve cümlelerin altını çizmiş sayfa kenarına notlar düşmüş Fransız ve Alman edebiyatına ait eserleri sadece biriktirmiyordu bizzat okuyordu.  Yabancı yayınevlerinden alışveriş yapardı.  Kütüphanesinde İbrahim Müteferrika tarafından yazılmış Milletlerin düzeni hakkındaki bilginlik kaideleri kitabı vardı.   Kolleksiyonuna: Atlas - kadife – ahşap, hatta mermerle yapılmış cilt sanatının nadir örneklerini toplardı.  Ciltlenmiş halinde binlerce dergisi vardı, illüstrasyon Le Monde gibi gazetelerin abonesiydi, sporcuydu at

Binerdi, eskrim oynardı, güreş tutardı, yüzmeyi çok severdi.

Ailesiyle birlikte plaja giderdi, tentelerin arkasına saklanmazdı, mayo giyerdi. Denize girerken fotoğrafının çekilmesinde sakınca görmezdi.   Futbola meraklı halifenin oğlu Fenerbahçe başkanlığı bile yaptı.  Kravatsız tek bir fotoğrafı bile yoktu, ayakkabılarını Paris'te yaptırırdı, kolonyalarını Almanya'dan getirirdi. Çok sevdiği kızı Dürri Şehvar Sultan vede gelini dahil, ailesinde ASLA tesettür yoktu - hepsinin başı açıktı.  Halife eşinin ve kızının saçları açık halde tablolarını yaptı.  1919 senesinde Kadın dergisi İnci’ye verdiği röportajda kadının toplumdaki yerinin artması gerektiğini, erkekler gibi eğitim alması, meslek sahibi olmaları, sanat alanındaki çabalarının desteklenmesi gerektiğini anlattı.  Yaşasaydı İstanbul sözleşmesini savunuyordu.

HALİFE Topkapı Sarayı'nın kutsal emanetler dairesinde halifeliği devralırken tarihte ilk kez Arapça yerine Türkçe dua edildi.   İlk cuma namazına Fatih Camisine gitti ve tarihte ilk kez Türkçe okuduğu hutbede İslam aleminin artık cehaletle savaşması gerektiği anlatıldı.   Son halifenin babası Abdülaziz hem Padişah hem halifeydi ve kendisi gibi ressam ve müzisyendi, piyano çalardı, vals bestelerdi, operaya meraklıydı.  Londra – Viyana - Paris'te kraliyet galalarında ağrlanırdı.  İzlesin - öğrensinler diye şehzadeleride yanında götürürdü.  Wagner'in opera binasına maddi yardımda bulunmuştu.

Halife haliyle kendi heykelini yaptıran ilk ve tek padişahtı. Şimdilerde Atatürk heykeline put diyen Hacivat kılıklı zırcahil - Cumhuriyet sayesinde insan - eşit birey oldukları halde hala utanmadan cumhuriyete küfretmeye çalışan gerçekten zavallı dangalAKPudracılar ‘hilafet ilan edilsin’ diye bağırmaya çalışan çağdışı karacahil yobazlara atfola …

 

Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=bo8lgIip0Ho

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.