Türkler Nasıl Müslüman Oldu ? Dünyadaki tüm Müslüman ülkelerin yarısından fazlasının bir zamanlar Türkler tarafından yönetildi.  Çoğu insan Türkleri, sadece Türkiye’de yaşayanlar olarak bilir; Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu arasında yer alan bir ülke. Birçoğunun mavi gözleri ve sarı saçları vardır ve eğer Müslüman olmasalardı, onları belki başka bir Avrupa - Akdeniz ülkesiyle karıştırabilirsiniz. Ancak gerçekte, Türklerin hepsi bir zamanlar aynı aileye ait olan bir dizi ülkenin parçasıdır. Orta Asya'nın düz, otlaklı çöllerinde, Büyük Bozkır’da, MÖ 2.400'lü yıllarda Türkler küçük göçebe kabilelerden oluşuyordu ve bu kabileler yer değiştirecek yerler ararken, diğer kabilelerle savaş halindeydiler.  Zamanla aynı soydan, Moğollar birleşmeye başlamış ve bölgedeki diğer uluslar için ciddi bir tehdit oluşturuyordu. MS 500'lü yıllarda, Türkler eşyalarını toplamış ve artık batıya göç etmeye başlamışlardı. Büyük Bozkır geniş, düz ve pek çok insanın yaşamadığı bir yer olduğu için, atı ehlileştirmiş - usta binici ve savaşcı Türkler batıya doğru hareket ettiklerinde çok az bir direnişle karşılaştılar ve sonunda yeni topraklarını ilk Türk İmparatorluklarına dönüştürdüler.  Birkaç yüz yıl sonra, Müslümanlar Arap Yarımadası'ndan çıkmış ve artık Türk İmparatorluğu'nun sınırlarına kadar gelmişti ve aynı zamanda Çin, doğudan Türk topraklarını yutmaya başlamıştı ve Türkler bu ikisinin ortasında kalmışlardı. İslam’ın mesajını ilk kez duyan bir grup Türk askeri, Müslümanlarla birlikte çok önemli bir savaş olan Bedir Savaşı’na katılmaya karar verdi ve Çinlileri yenmeyi başardı ve savaş sonrası bazı Türkler Müslüman oldular. Bu tarihi an, geri kalan Türklerin sonunda İslam'ı kabul etmeye başlaması için bir başlangıç noktasıydı. Rivayete göre: Birkaç yüz yıl sonra, Buhara'dan bir tüccar, ticaret yapmak için Orta Asya'dan geçiyordu. Müslümanların artık ticaret yolunu kullandıklarını ve dua edebilecekleri bir yerin gerektiğini söyledi. Yerel bir Türk hükümdarından cami yapma izni istedi. Hükümdar ona izin verdi ve cami inşa etmesi için para verdi. Sonunda cami yapıldı ve Müslüman kervanlar burada durup dua edip dinlenebildiler. Bir gün adı Saltuk, 12 yaşında bir çocuk camiyi gördü ve merak etti. içeri girdi ve namaz kılan Müslümanları gördü. Hemen sorular sormaya başladı. Kısa süre sonra Müslüman olmaya karar verdi ama bunu ailesinden gizledi. Çünkü o genç çocuk, hükümdarın yeğeniydi ve tahta geçmeyi bekliyordu, halkını İslam’a getirme fırsatını kaybetmek istemedi. Nihayetinde tahta çıktı ve ilk Müslüman Türk Sultanı oldu. Başkenti, Bugün Çin’deki Müslüman Türkler - Uygurların yaşadığı önemli şehirlerden biri olan, Mahmud – Ali’ler diyarı  Kâşgar idi. Uygurlar,. Müslüman gezgin Fadlân’ın da belirttiği gibi, 934 yılında imparatorluğunun büyük bir kısmı Tanrı - Tengricilikten - 200 bin çadır (eğer her çadır bir aileyi temsil ediyorsa bu sayısal olarak en az birkaç milyon ile dünyanın aynı dönemde bilinen en büyük şehirlerinden çok daha büyük nüfus) Müslüman oldu.  Karahanlılar İmparatorluğu olarak bilinen bu, ilk Müslüman Türk devleti ve onların soyundan gelenler, bugünkü Özbekistan’daki Oğuz-Uzbek Tğürkleri, Çin’deki Uygur Türkleri, Afganistan’daki Hazara Türk halklarını …. oluştururlar. İlk Türk devleti Karahanlılar’ın düşmanlarından biri, onlarla savaşan başka bir Türk kabilesi Semenîler, yakınlardaki Pers – Fars İran kökenli bir kabileydi ve aynı topraklar için mücadele ediyorlardı.  Semenîlerde bir süredir Müslümandılar ve Orta Asya’da İslam’ı yaymaktaydılar. Karahanlıların Müslüman olması çok iyi bir gelişmeydi, ama daha önceki toprak anlaşmazlıklarını çözmeleri gerekiyordu. Semenî Sultanı İsmail Semenî, bu anlaşmazlığı çözmenin en iyi yolunun, bölgedeki diğer Türklerle ittifak kurmak olduğunu düşündü ve kızını güçlü bir Türk Şefi ile evlenerek ittifakı pekiştirdi.  Sultan İsmail, hızla etkili bir lider oldu ve sonunda tüm Türk kabilesi İslam’ı kabul etti. Bu kabile artık tarihte Oğuz Türkleri olarak bilinir ve soyları bugün Türkmenistan’daki Türkmenler, Azerbaycan’daki Azeriler, İran’daki Kaşkaylar ……  ve tabii ki modern Anadolu Türkleri arasında yer almaktadır. Başlangıçta Kipçak Türkleri olarak bilinen en büyük Türk ülkesi Kazakistan, o dönem Karadeniz’in kuzeyinde kendi imparatorluklarını kurmuşlardı.  Bu, Hungarn - H’ONUGUR On-Ugur diye bilinen günümüz Macaristan’dan - Moğolistan’a kadar uzanan büyük bir imparatorluktu.  Sonunda Moğollar geldi ve bu imparatorluğu yok etti, topraklarını alarak Kipçak Türklerini yönetmeye başladılar ve sonunda Moğollar da Müslüman oldular.  Adı Altın Orda – Altın Ordu bölgesi diye adlandırılan Moğol İmparatorluğu 1313 yılında Satuk ve Karahanlılar’ın hikayesine benzer bir şekilde, küçük yaşta Müslüman olan bir başka bir han ile yükseldi. Aynı aileden olan – dilleri biribirinin nerdeyse aynı Türk ve Moğol kabileleri, İslam tarihinin en güçlü ve en uzun süre var olan imparatorluklarını kurmuşlardır. Osmanlılar, Selçuklular, Zengiler, Memlükler, Harezmianlar ve Nogaï – Nogay boy ve budunların kökeni, keza bugün Kazak dediğimiz – Kipçak Türklerinden gelmektedir. Müslüman Türkler, aynı zamanda Hindistan – Türk Mughalları, Toğluk Hanedanı’nı ve Kırım Türk Hanlığı’nı kurmuşlardır. Türkler: Moğolistan’dan Ukrayna, Balkanlar, Hindistan, Orta Doğu, Kuzey ve Doğu Afrikaya ve Bosna’ya kadar çok geniş topraklarda İslam’ı yaymışlardır. Sibirya’nın ortasında yaşayan halklara İslam’ı yaymaya çalışan Kuçam Han ve Türk ordusu gibi keza Polonya Asıllı - Lipka Tatar Türkleri ABD - New York şehrinde ilk camiyi inşa eden Müslüman Türklerdir. Aynı kök boy ve budun - çok sayıda kabileden oluşan Türkler, Tarih boyu 122 devlete sahip - dili aynı kökten olan devasa bir halk topluluğudur. Her biri kendi lehçesi – aksanı ile Türk dili, kültür ve tarihiyle kimi hala tengricilik, bazıları Gagavuzlar gibi Hiristiyan olarak yaşamlarına devam ederken dünyada dağılmıştır.