Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

AtaTürk
Köşe Yazarı
AtaTürk
 

Türkiye vizyonu neydi ?

        ATATÜRK’ÜN VİZYON FELSEFESİ Basit bir modernleşme projesi değil; kalıcı, özgüvenli ve çağının ötesini hedefleyen bir medeniyet sıçraması programıydı. Bu vizyonun temelinde üç ana ilke bulunuyordu: Tam bağımsızlık Akıl ve bilim merkezli devlet yapısı Toplumsal dönüşümün halk iradesiyle birleşmesi Atatürk’ün vizyonu askerî bir zafer değil; yeni bir insan modeli, yeni bir toplum düzeni ve yeni bir devlet aklı inşa etmekti. SİYASAL VE DEVLET YÖNETİMİ VİZYONU 1. Ulusal Egemenlik: Halkın kendi kaderine sahip çıkması: Atatürk’ün en temel vizyonu “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” ilkesine dayanır. Bu anlayış üç hedefi içeriyordu: Hanedanı, imtiyazlı sınıfları, tek adam saltanatını tarihe gömmek, Her bireyin eşit haklara sahip olduğu bir vatandaşlık devleti kurmak, Meclisi, tüm kararların merkezine almak. Bu bakış açısı, yalnızca siyasal düzeni değil, toplumun ruhunu da değiştirdi. Atatürk’e göre devlet, halkın üzerinde bir güç değil; halkın temsilcisi idi. 2. Hukuk ve laiklik vizyonu: Atatürk’e göre bir milletin çağdaşlaşması: Hukukun üstünlüğüyle,Dinin devlet işlerinden ayrılmasıyla, Her bireyin inanç özgürlüğü ile mümkündü. Laiklik sadece bir ilke değil, Türkiye’yi Orta Doğu’daki karanlık senaryolardan ayıran stratejik bir güvenlik hattıydı. Bu vizyon sayesinde Türkiye’de yüzyıllardır süren mezhep çatışmaları büyümeden söndü; kadın-erkek eşitliği hiç olmadığı kadar güvencelendi. Çağdaş kamu yönetimi Atatürk’ün hedeflediği devlet modeli: Sadakat değil liyakat, Torpil değil şeffaflık, Taklit değil bilim, Günü kurtarmak değil geleceği inşa etmek üzerine kuruluydu. Bugün bile hâlâ tam olarak ulaşamadığımız en ileri standart o yıllarda belirlenmişti. EĞİTİM VE TOPLUMSAL KÜLTÜR VİZYONU 1. Yeni Alfabe ve Eğitim Devrimi Türkiye’nin gelişmesinde “en hızlı etki” yaratacak adım olarak Atatürk alfabe devrimini görmüştü. Hedefleri netti: Halkı 6 ay içinde okur-yazar yapmak, Eski yazının yarattığı elit–halk uçurumunu kaldırmak, Bilgiyi demokratikleştirmek, Batı bilim birikimiyle doğrudan temas kurmak, Türkiye’yi modern dünyanın ortak diline bağlamak, Bu değişim, yalnızca harf değişikliği değil; zihin devrimiydi. 2. Köy Enstitüleri’nin çekirdeği: Üretim + eğitim: Atatürk, şehirlerdeki aydınlanmanın kıra taşınmadan tamamlanamayacağını biliyordu. Bu nedenle henüz sağlığında “köylüyü efendi yapmak” hedefini ortaya koydu. Bu vizyon daha sonra Köy Enstitüleri ile ete kemiğe büründü: Üreten, düşünen, sorgulayan, Cumhuriyet değerlerini benimseyen, Bilgiyi pratiğe çevirebilen, Kendi köyünde değişimin lideri olacak öğretmenler yetiştirmek. Atatürk’ün eğitim vizyonu yalnızca okullaşma değil, bireyin insanlaşması, özgürleşmesi ve kendini gerçekleştirmesiydi. 3. Kadın haklarında devrim: tatürk'ün kadın vizyonu, dönemin dünyasında bile çağ açıcı nitelikteydi: Kadınlara seçme-seçilme hakkı, Medeni kanun ile eşit yurttaşlık, Kız çocuklarına zorunlu eğitim, Meslek edinmeye kapıların açılması, Kadının toplumda onurlu, görünür ve güçlü bir konum edinmesi, Atatürk’e göre kadın özgür değilse bir milletin yarısı kayıptı. Bugün bile başta TÜM islam ülkeleri - dünyanın birçok bölgesi hâlâ Atatürk’ün 1930’larda sağladığı haklara ulaşmış değildir. EKONOMİ, SANAYİ VE ÜRETİM VİZYONU 1. Devletçilik: Türk modelinin temel taşlarından Atatürk’ün ekonomik vizyonu ne kapitalizme ne de sosyalizme birebir benzer. Kendine özgü, pragmatik bir modeldir: Devlet öncülüğünde sanayileşme, Özel sektörün desteklenmesi, Stratejik alanlarda devlet yatırımı. Bu yaklaşım sayesin­de 1929–1938 arasında Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen birkaç ekonomisi oldu. 2. Sanayi planları ve millî üretim Atatürk’ün hedefleri: Dokuma, demir-çelik, maden, silah, kâğıt, şeker fabrikaları, Demiryolu ağının tüm Anadolu’ya yayılması, Savunma sanayisinin yerli temellerle kurulması, Tarımda makineleşme ve verimlilik ... Atatürk’ün hedefi üretmeyen bir millet değil; dünyaya üretim yapan bir ekonomiydi. 3. Ekonomide bağımsızlık: Tam bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık olmadan eksiktir. Atatürk’ün vizyonu: Dış borca mahkûm olmayan, Kendi gıdasını, enerjisini, sanayisini üreten, Uluslararası masada eşit duran bir Türkiye’ydi. Bu nedenle, Osmanlı’dan kalan borçlar kapatıldı, dışa bağımlılık azaltıldı. DIŞ POLİTİKA VİZYONU: BARIŞ, PRESTİJ VE EGEMENLİK 1. Yurtta sulh, cihanda sulh Bu söz bir temenni değil; stratejik bir güvenlik doktrinidir. Atatürk'e göre: Türkiye içeride güçlü olmazsa dışarıda söz sahibi olamaz. Komşularla kavga eden bir ülke kalkınamaz. Diplomasi, askeri caydırıcılıkla birlikte yürümelidir. Türkiye dünya masalarında saygın bir aktör olmalıdır. O yüzden Balkan Paktı, Irak + İran ile Sadabad Paktı gibi bölgesel işbirlikleri kuruldu. 2. Anti-emperyalist duruş - Atatürk’ün vizyonu: Hiçbir ülkenin iç işimize karışamayacağı bir düzen. Uluslararası baskılara boyun eğmeyen bir Ankara. Doğu ve Batı’nın etkisinden eşit mesafede durabilen bir jeopolitik akıl. Bugün hâlâ Türkiye’nin stratejik duruşunu belirlemesi gerek temel bu vizyondur. 3. Kültürel diplomasi: Ulusun saygınlığını inşa etmek: Atatürk, Batı’nın değerlerini taklit etmeyi değil; Türk kimliğini güçlendirerek dünyaya açılmayı hedefledi. Bu nedenle: Dil ve tarih kurumları kuruldu, Türk tarihi geniş bir çerçevede yeniden ele alındı, Anadolu uygarlıkları evrensel kimliğe dahil edildi, Sanat ve spor uluslararası düzeyde teşvik edildi. Bu vizyon, Türkiye’nin yüzünü kararlılıkla ileriye dönük bir kültür ülkesi hâline getirdi. BİLİM, TEKNOLOJİ VE KÜLTÜR VİZYONU 1. Bilim merkezli devlet aklı - Atatürk’e göre: Bilimin rehber olmadığı bir millet ışığını kaybeder. Hurafe ve dogma toplumları geri bırakır. Eğitim, bilim insanı yetiştirme merkezidir. Üniversiteler özgür düşüncenin kaleleri olmalıdır. Bu nedenle Atatürk, İstanbul Üniversitesi reformunu yaptırmış, yüzlerce yabancı bilim insanını Türkiye’ye davet ederek bilimsel sıçramanın temellerini atmıştır. 2. Sanatın ve kültürün millî kimlikteki rolü: Atatürk sanat için şu sözleri söyler “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” Ona göre sanat: Ulusun medeniyet düzeyini gösterir, Toplumu birleştirir, Zihinsel özgürlüğü güçlendirir. Türkiye’nin dünyadaki itibarını artırır. Bu yüzden tiyatro, müzik, mimari, edebiyat ve folklor özel olarak desteklenmiştir. VII. SONUÇ: ATATÜRK’ÜN GELECEĞE BIRAKTIĞI MESAJ Atatürk’ün  “Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesine değil, onun da üzerine çıkarmak” Vizyonu: Cesaret, Bilim, Çalışkanlık ister, Şeffaflık, Liyakat, Özgür birey, Eşit yurttaş, Yüksek bir ahlak iste.  Atatürk’ün projeleri birer tarihsel başarı değil bugün hâlâ Türkiye’nin önünde duran yol haritasıdır. Onun vizyonu, Türkiye’nin yalnızca geçmişi değil geleceğini de aydınlatan bir pusuladır.  

Türkiye vizyonu neydi ?

 

 

 

 

ATATÜRK’ÜN VİZYON FELSEFESİ

Basit bir modernleşme projesi değil; kalıcı, özgüvenli ve çağının ötesini hedefleyen bir medeniyet sıçraması programıydı. Bu vizyonun temelinde üç ana ilke bulunuyordu:

  1. Tam bağımsızlık
  2. Akıl ve bilim merkezli devlet yapısı
  3. Toplumsal dönüşümün halk iradesiyle birleşmesi

Atatürk’ün vizyonu askerî bir zafer değil; yeni bir insan modeli, yeni bir toplum düzeni ve yeni bir devlet aklı inşa etmekti.

SİYASAL VE DEVLET YÖNETİMİ VİZYONU

1. Ulusal Egemenlik: Halkın kendi kaderine sahip çıkması: Atatürk’ün en temel vizyonu “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” ilkesine dayanır. Bu anlayış üç hedefi içeriyordu: Hanedanı, imtiyazlı sınıfları, tek adam saltanatını tarihe gömmek, Her bireyin eşit haklara sahip olduğu bir vatandaşlık devleti kurmak, Meclisi, tüm kararların merkezine almak. Bu bakış açısı, yalnızca siyasal düzeni değil, toplumun ruhunu da değiştirdi. Atatürk’e göre devlet, halkın üzerinde bir güç değil; halkın temsilcisi idi.

2. Hukuk ve laiklik vizyonu: Atatürk’e göre bir milletin çağdaşlaşması: Hukukun üstünlüğüyle,Dinin devlet işlerinden ayrılmasıyla, Her bireyin inanç özgürlüğü ile mümkündü. Laiklik sadece bir ilke değil, Türkiye’yi Orta Doğu’daki karanlık senaryolardan ayıran stratejik bir güvenlik hattıydı. Bu vizyon sayesinde Türkiye’de yüzyıllardır süren mezhep çatışmaları büyümeden söndü; kadın-erkek eşitliği hiç olmadığı kadar güvencelendi.

Çağdaş kamu yönetimi Atatürk’ün hedeflediği devlet modeli: Sadakat değil liyakat, Torpil değil şeffaflık, Taklit değil bilim, Günü kurtarmak değil geleceği inşa etmek üzerine kuruluydu. Bugün bile hâlâ tam olarak ulaşamadığımız en ileri standart o yıllarda belirlenmişti.

EĞİTİM VE TOPLUMSAL KÜLTÜR VİZYONU

1. Yeni Alfabe ve Eğitim Devrimi Türkiye’nin gelişmesinde “en hızlı etki” yaratacak adım olarak Atatürk alfabe devrimini görmüştü. Hedefleri netti: Halkı 6 ay içinde okur-yazar yapmak, Eski yazının yarattığı elit–halk uçurumunu kaldırmak, Bilgiyi demokratikleştirmek, Batı bilim birikimiyle doğrudan temas kurmak, Türkiye’yi modern dünyanın ortak diline bağlamak, Bu değişim, yalnızca harf değişikliği değil; zihin devrimiydi.

2. Köy Enstitüleri’nin çekirdeği: Üretim + eğitim: Atatürk, şehirlerdeki aydınlanmanın kıra taşınmadan tamamlanamayacağını biliyordu. Bu nedenle henüz sağlığında “köylüyü efendi yapmak” hedefini ortaya koydu. Bu vizyon daha sonra Köy Enstitüleri ile ete kemiğe büründü: Üreten, düşünen, sorgulayan, Cumhuriyet değerlerini benimseyen, Bilgiyi pratiğe çevirebilen, Kendi köyünde değişimin lideri olacak öğretmenler yetiştirmek. Atatürk’ün eğitim vizyonu yalnızca okullaşma değil, bireyin insanlaşması, özgürleşmesi ve kendini gerçekleştirmesiydi.

3. Kadın haklarında devrim: tatürk'ün kadın vizyonu, dönemin dünyasında bile çağ açıcı nitelikteydi: Kadınlara seçme-seçilme hakkı, Medeni kanun ile eşit yurttaşlık, Kız çocuklarına zorunlu eğitim, Meslek edinmeye kapıların açılması, Kadının toplumda onurlu, görünür ve güçlü bir konum edinmesi, Atatürk’e göre kadın özgür değilse bir milletin yarısı kayıptı. Bugün bile başta TÜM islam ülkeleri - dünyanın birçok bölgesi hâlâ Atatürk’ün 1930’larda sağladığı haklara ulaşmış değildir.

EKONOMİ, SANAYİ VE ÜRETİM VİZYONU

1. Devletçilik: Türk modelinin temel taşlarından Atatürk’ün ekonomik vizyonu ne kapitalizme ne de sosyalizme birebir benzer. Kendine özgü, pragmatik bir modeldir: Devlet öncülüğünde sanayileşme, Özel sektörün desteklenmesi, Stratejik alanlarda devlet yatırımı. Bu yaklaşım sayesin­de 1929–1938 arasında Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen birkaç ekonomisi oldu.

2. Sanayi planları ve millî üretim Atatürk’ün hedefleri: Dokuma, demir-çelik, maden, silah, kâğıt, şeker fabrikaları, Demiryolu ağının tüm Anadolu’ya yayılması, Savunma sanayisinin yerli temellerle kurulması, Tarımda makineleşme ve verimlilik ... Atatürk’ün hedefi üretmeyen bir millet değil; dünyaya üretim yapan bir ekonomiydi.

3. Ekonomide bağımsızlık: Tam bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık olmadan eksiktir.
Atatürk’ün vizyonu: Dış borca mahkûm olmayan, Kendi gıdasını, enerjisini, sanayisini üreten, Uluslararası masada eşit duran bir Türkiye’ydi. Bu nedenle, Osmanlı’dan kalan borçlar kapatıldı, dışa bağımlılık azaltıldı.

DIŞ POLİTİKA VİZYONU: BARIŞ, PRESTİJ VE EGEMENLİK

1. Yurtta sulh, cihanda sulh Bu söz bir temenni değil; stratejik bir güvenlik doktrinidir. Atatürk'e göre: Türkiye içeride güçlü olmazsa dışarıda söz sahibi olamaz. Komşularla kavga eden bir ülke kalkınamaz. Diplomasi, askeri caydırıcılıkla birlikte yürümelidir. Türkiye dünya masalarında saygın bir aktör olmalıdır. O yüzden Balkan Paktı, Irak + İran ile Sadabad Paktı gibi bölgesel işbirlikleri kuruldu.

2. Anti-emperyalist duruş - Atatürk’ün vizyonu: Hiçbir ülkenin iç işimize karışamayacağı bir düzen. Uluslararası baskılara boyun eğmeyen bir Ankara. Doğu ve Batı’nın etkisinden eşit mesafede durabilen bir jeopolitik akıl. Bugün hâlâ Türkiye’nin stratejik duruşunu belirlemesi gerek temel bu vizyondur.

3. Kültürel diplomasi: Ulusun saygınlığını inşa etmek: Atatürk, Batı’nın değerlerini taklit etmeyi değil; Türk kimliğini güçlendirerek dünyaya açılmayı hedefledi. Bu nedenle: Dil ve tarih kurumları kuruldu, Türk tarihi geniş bir çerçevede yeniden ele alındı, Anadolu uygarlıkları evrensel kimliğe dahil edildi, Sanat ve spor uluslararası düzeyde teşvik edildi. Bu vizyon, Türkiye’nin yüzünü kararlılıkla ileriye dönük bir kültür ülkesi hâline getirdi.

BİLİM, TEKNOLOJİ VE KÜLTÜR VİZYONU

1. Bilim merkezli devlet aklı - Atatürk’e göre: Bilimin rehber olmadığı bir millet ışığını kaybeder. Hurafe ve dogma toplumları geri bırakır. Eğitim, bilim insanı yetiştirme merkezidir. Üniversiteler özgür düşüncenin kaleleri olmalıdır. Bu nedenle Atatürk, İstanbul Üniversitesi reformunu yaptırmış, yüzlerce yabancı bilim insanını Türkiye’ye davet ederek bilimsel sıçramanın temellerini atmıştır.

2. Sanatın ve kültürün millî kimlikteki rolü: Atatürk sanat için şu sözleri söyler “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” Ona göre sanat: Ulusun medeniyet düzeyini gösterir, Toplumu birleştirir, Zihinsel özgürlüğü güçlendirir. Türkiye’nin dünyadaki itibarını artırır. Bu yüzden tiyatro, müzik, mimari, edebiyat ve folklor özel olarak desteklenmiştir.

VII. SONUÇ: ATATÜRK’ÜN GELECEĞE BIRAKTIĞI MESAJ

Atatürk’ün  “Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesine değil, onun da üzerine çıkarmak” Vizyonu: Cesaret, Bilim, Çalışkanlık ister, Şeffaflık, Liyakat, Özgür birey, Eşit yurttaş, Yüksek bir ahlak iste.  Atatürk’ün projeleri birer tarihsel başarı değil bugün hâlâ Türkiye’nin önünde duran yol haritasıdır. Onun vizyonu, Türkiye’nin yalnızca geçmişi değil geleceğini de aydınlatan bir pusuladır.

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.