Yeni yürüyüş trendi
Uğur Düşen
2007 yılında Japon araştırmacılar tarafından geliştirilen "Japon yürüyüşü" adlı egzersiz rutini, sosyal medyada yeniden ilgi odağı haline geldi. TikTok'ta #FitTok etiketiyle hızla yayılan bu yöntem, hem fiziksel hem zihinsel sağlık açısından etkili bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Japon yürüyüşü, oldukça basit bir prensibe dayanıyor: 30 dakika boyunca, 3 dakikalık tempolu yürüyüş ve ardından gelen 3 dakikalık daha yavaş yürüyüş dönüşümlü olarak tekrarlanıyor. Bu aralıklı yürüyüş biçimi, hem kardiyovasküler sistemi hem de kas gücünü hedef alıyor.
YAŞLILARDA BACAK KASLARI GELİŞTİ
Shinshu Üniversitesi profesörleri Hiroshi Nose ve Shizue Masuki’nin yürüttüğü ilk araştırmada, bu yöntemi uygulayan yaşlı yetişkinlerin hem bacak kas gücünde hem de genel form durumlarında belirgin artış gözlemlendi. Ayrıca, kan basınçlarında da düşüş yaşandı.
Sonraki çalışmalarda ise, 700’den fazla katılımcı ile yapılan gözlemler sonucunda yalnızca fiziksel gelişmeler değil, aynı zamanda bilişsel işlevlerde iyileşme, depresyon belirtilerinde azalma ve uyku kalitesinde artış da kaydedildi.
İngiltere'deki Keele Üniversitesi’nden egzersiz fizyolojisi profesörü John Buckley, bu tür egzersizlerin "aşırı yüklenme prensibi" ile vücudu kontrollü biçimde zorladığını belirtti. Buckley, bu tür yüksek tempolu kısa süreli egzersizlerin kalp, akciğer ve kas sistemlerinin gelişimi açısından etkili olduğunu ifade etti.
EVRİMSEL AÇIDAN DA İNSAN BEDENİNE UYGUN
Japon yürüyüşünün evrimsel açıdan da insan bedenine uygun olduğunu belirten uzmanlar, bu yöntemin avlanma veya kaçma gibi geçmişte hayatta kalmak için yapılan ani yüksek eforlu aktivitelerle benzerlik taşıdığını vurguluyor. Buckley’e göre bu tür aralıklı egzersizler, diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi pek çok sağlık sorununa karşı önlem niteliğinde. İnsülin duyarlılığı ve enerji kullanımı gibi metabolik işlevleri olumlu yönde etkiliyor.
Zihinsel sağlık üzerindeki etkiler de dikkat çekici. Egzersiz sırasında artan dikkat düzeyinin bir tür farkındalık etkisi yarattığı ve bunun kaygı düzeyini azaltabildiği belirtiliyor. Özellikle düşük temel kaygı düzeyine sahip bireylerde bu etkinin daha belirgin olduğu ifade ediliyor.
Ayrıca, Japon yürüyüşü farklı egzersiz türlerine de uyarlanabilir. Bisiklet, yüzme veya direnç antrenmanı gibi aktivitelerde de aynı prensip kullanılabiliyor.


