10 Yılın Unutturduğu Gerçekler:
Toplumsal Hafızasızlığın Siyasete Etkisinde Zaman, devletlerin tarihinde kısa; insanların hayatında ise uzun bir vadeyi ifade eder. On yıl, birey açısından koskoca bir ömür parçasıdır; ama siyasi kararların etkileri açısından unutmanın kuluçka süresidir. Bugün yaşadıklarımızın önemli kısmı, toplumun hafıza zaafından beslendiği için tekrarlanır. İnsanlar, üzerinden yıllar geçen krizleri, hataları ve siyasi manipülasyonları hatırlamaz; bu unutkanlık ise iktidarların en büyük güvencesine dönüşür “Nasıl olsa kimse hatırlamaz” düşüncesi, birçok kritik olayın üstünü örter.
Geçmişe dönüp sadece bir yılın — örneğin 2015’in — olaylarına bakmak bile bu hafıza erozyonunu kanıtlar niteliktedir. O yıl yaşanan büyük siyasi, askeri ve toplumsal kırılmalar bugün neredeyse tamamen unutulmuş durumdadır.
1. Çelişkili Kararlar ve Kısa Sürede Değişen Söylemler
2015’te hükümetin el koyduğu bazı kurumlar, daha birkaç yıl önce devlet erkanının Bank Asya gibi birlikte kurdele keserek açtığı yapılardı. Önce övgüler dizilen, sonra “terörle bağlantılı” denilerek sonra kapatılan bu kurumlar, siyasi pragmatizmin ne kadar keskin olabileceğini gösterir. Aynı açılış törenlerinde poz veren isimler, daha sonra aynı yapıyı hedef gösterdi; toplum ise bu ani dönüşümü maalesef sorgulamadı. Benzer şekilde, Tayyib Erdoğan’ın kendi zırhlı arabasını verdiği – şimdi kaçak Zekeriya Öz gibi Ergenekon savcılarından biri yıllarca “hukuk kahramanı” olarak yüceltilirken, siyasi ortaklığın bozulmasıyla bir gecede “vatan haini” ilan edildi. Kişilere, kurumlara ve değerlere bakışın bu kadar hızlı değişmesi, siyasi çizginin esnekliğini değil, toplumun hafızasının zayıflığını ortaya koyar.
2. Güvenlik Krizleri ve Sandık Sonuçları
2015’in en sarsıcı dönemlerinden biri YÜZLERCE kişinin katledildiği Haziran–Kasım seçimleri öncesi manidar dramatik şiddet dalgasıydı. Peş peşe patlayan bombalar, yollara döşenen mayınlar, onlarca şehit verilen saldırılar, Ankara’daki büyük katliam… Bu kritik dönemde yaşananlar, ülkeyi yeniden seçime götüren atmosferi belirledi ve sonuç değişti: Tekrar yapılan seçimde AKePe iktidarı geri geldi. Bu kadar ağır olayların siyasi etkisi açıkken, toplumun bunları tartışmayı bırakmış olması hafızanın kırılganlığını gösterir. Eğer bir toplum yakın geçmişini unutuyorsa, aynı hataları tekrar yaşaması kaçınılmazdır.
3. Ordu, Madalyalar ve Darbe Gölgesi
Yine 2015’te bazı üst düzey komutanlara yabancı devletlerden verilen madalyalar, liyakat tartışmalarını beraberinde getirmişti. Bazı isimler, Balyoz ve Ergenekon süreçlerinde tasfiye edilen kadroların ardından hızla yükseltilmiş, normalde emekliye ayrılması gereken daha sonra Orgeneral bile değilken Hava Kuvvetleri Komutanı yapılanlar görevde tutulmuştu. Aynı şahış TUHAFCA daha sonra kullan at türünden 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkilendirilip tutuklanması, devletin kurumlarında kısa vadeli siyasi tercihlerle yapılan kadro mühendisliğinin nasıl büyük riskler doğurduğunu gösterir. Ancak bu gelişmeler bile birkaç yıl içinde unutuldu.
4. Dış Politikada Sallantılar ve Askerî Sonuçlar
2015’te yaşanan düşürülen Rus uçağı krizi, zincirleme olarak Türkiye’nin savunma politikasını değiştirdi. Bu kararın sonucu: $ MİLYARLAR verip aldığımız – KULLANAMAYACAĞIMIZ S-400 alımı, keza $ MİLYARLAR tutarında 5.Nesil F-35 programından KOVULMAMIZ, Yeni nesil uçaklara erişim kayıpları, F-16 temininin bile tartışma konusu olması… Uluslararası ilişkilerdeki bu savrulmalar, kısa dönemde iç siyasette oy getirse bile uzun dönemde ÜLKE MAHVI denecek stratejik kayıplar yaratmıştır.
5. Yolsuzluk Dosyaları ve Çifte Standart
2015’in en tartışmalı başlıklarından biri, bakanların dahil olduğu iddia edilen DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ – herbiri İSPATLI belgelerle 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk dosyalarının meclis komisyonunda AKePe – MHP oylarıyla aklanmasıydı. O dönemde “suç yoktur” denilerek rafa kaldırılan bu dosyaları bugün konuşulmazken, aynı siyasi çizgi AKePe bugün sıkılmadan CHP belediyelerini “yolsuzluk” gerekçesiyle hedef almaktadır. Onun için: Toplum hatırlamadıkça, siyaset aynı yöntemlerle kendi rakiplerini kriminalize etmeye devam etmektedir.
6. PKK ile İlişkiler, Mutabakatlar ve Bugünkü Tartışmalar
O dönemde AKePe PKK ile Dolmabahçe’de imzalanan mutabakat “barış süreci” adı altında kamuoyuna açıklanmıştı. Bebek Katili Öcalan’ın çağrıları, silah bırakma planları, anayasal değişiklik tartışmaları ve “Türkiyelilik” kavramı siyasetin ana gündemiydi. Bugün yine aynı tartışmalar yeniden gündeme geldiğinde, toplum ŞAPŞAL yerine konup “bunlar ilk kez söyleniyor !” algısı yaratılıyor. Oysa her şey geçmişte defalarca yaşandı. Fakat toplum hatırlamadığı için, benzer süreçler her 10 yılda bir yeniymiş gibi sunuluyor.
Genel Değerlendirme: Neden Unutuyoruz?
Bu örneklerin ortak noktası, toplumsal hafızanın zayıflığı ile siyasi iktidarların bu boşluğu kullanma becerisidir. Oysa 10 yıl içinde: AKePe iktidarının milletin aklıyla alay edercesine: ülkeyi TALAN EDEN Yolsuzlukları, Telafi edilemez Dış politika krizleri, devasa Güvenlik zafiyetleri, U dönüşü siyasetler, Açılıp kapatılan kurumlar, önce “Kahraman” ve sonra ALDATILDIK kahve laklaklaması özürlerle “hain” ilan edilen kişiler unutuluyor. Oysa Bir toplum 10 yıllık yakın tarihini hatırlamazsa, aynı tuzaklara düşmesi kaçınılmazdır. Kritik kararlar alındığında ülke talanından, AKePe yanlışlarından kimse hesap soramıyorsa, on yıl sonra yaşanan her kriz “kader” gibi görünür.
Sonuç:
Unutmayalım: Hatırlamazsak Hiçbir Şey Değişmez bazen, tek bir yılın bile hafızamızda neredeyse silindiği gerçeğidir. Unutulan her olay, tekrarlanan her hata, hesap sorulmayan her yanlış, ülke geleceğini ÇOK daha kırılgan hâle getirir. Çünkü: Zaman acımasızdır; unutkanlığı ödüllendirir, hafızayı cezalandırır. Bu nedenle en büyük sorumluluk, geçmişin üstünü örten sis perdesini dağıtmak, Hatırlamak, sorgulamak ve hesap sormak — bir toplumu ayakta tutan en temel güçtür.
Derleme Kaynağı - https://www.youtube.com/watch?v=QUt15B9rEsw
