Yavaş Savaş: Bir Ulus Nasıl Ele Geçirilir?
Belçikalı askeri mühendis Van Hoeserlande Patrick'in NATO ThinkBox serisindeki makalesine göre, bir ülkeyi askeri işgalle değil, çok yavaş ve sinsi bir yöntemle ele geçirmek mümkündür. Bu "yavaş savaş" konsepti, askeri, siyasi, ekonomik, kültürel, teknolojik ve istihbarat alanlarında uzun süreli sızmaları ve toplumsal dönüşümleri içerir. Hedef, savaşta olunduğunu bile fark ettirmeden, ülkenin kimliğini ve egemenliğini yok etmektir.
Strateji ve Amaç
Yavaş savaşta hız değil, sabır, yaratıcılık ve iletişim becerisi esastır. Eylemler inkâr edilebilir olmalı, toplumda kutuplaşmalar derinleştirilmeli ve hedef ülkenin kurumları içeriden zayıflatılmalıdır.
Araçlar ve Yöntemler
- Sızma: Devletin tüm kademelerine, medya, akademi, iş dünyası ve kültürel yapılara nüfuz edilir.
- Etnik bölünme: Azınlıklar izole edilir, hak talepleri teşvik edilir ve zamanla bağımsızlık taleplerine zemin hazırlanır.
- MID-LIFE stratejisi: Askeri, bilgi, diplomasi, hukuk, istihbarat, finans, ekonomi gibi tüm alanlar kullanılmalıdır.
- Medya ve Kültür: TV, internet ve sanat yoluyla kamuoyu yönlendirilir. Bilinçaltı mesajlarla toplumun değerleri dönüştürülür.
- Eğitim ve Teknoloji: Gençlik hedef alınır. Eğitim sistemine ve teknolojik altyapıya sızılır.
- Sağlık ve Tarım: Gıda zincirleri, hastalıklar ve tarım politikaları birer silah olarak kullanılır.
- Nüfus mühendisliği: Göç, yüksek doğurganlık ve karışık evlilikler ile demografi değiştirilir.
Türkiye Örneği
Yazıya göre Türkiye, bu yavaş savaşın bir parçasıdır. NATO üyesi olduğu için doğrudan işgal yerine; eğitimden yargıya, ekonomiden güvenliğe birçok alanda içten çözülme yaşanıyor. 1980 sonrası Türk-İslam sentezi, 2000’lerde AKePe iktidarıyla birleşerek planlandığı şekilde toplumda ciddi kutuplaşmalara neden oldu. Medya, adalet sistemi ve güvenlik kurumları parti-devlet ilişkileriyle şekillendi.
Ekonomik ve Sosyal Çöküş
Tarımın çöküşü, yandaşlara açılan musluklar ve AĞIR fazili dış borçlara dayalı ekonomi, artan suç örgütleri ve düzensiz göçle ülkenin yapısı sarsıldı. Sığınmacı politikaları, özellikle yol geçen hanı gibi - kevgir haline dönüşen hudutlardan gelen ne idüğü belirsiz MİLYONLARCA mültecilerle bozulan demografi ve Irak sonrası Suriye’nin kuzeyinde olası bir Kürt devleti kurulmasının önünü açtı.
Emperyalizm ve Türkiye
Makale, emperyalizmin Türkiye Cumhuriyeti'ni sadece askeri zaferle değil, bağımsız kalkınma modeliyle hedef aldığını savunur. Türkiye'nin laik ve ulus devlet yapısı, bölgeye örnek olduğu için yavaş savaşla parçalanmak isteniyor.
Sonuç ve Sorgulama
Yavaş savaş, inkâr edilebilir bir işgaldir. Devlet kurumlarındaki çürüme, toplumsal kutuplaşma ve medyanın dönüşümü bu sürecin göstergeleridir. “Terörsüz Türkiye” gibi süreçler, barış mı getiriyor, yoksa yeni bir aşamaya mı geçiliyor sorusu önemlidir.