Intelligent World 2035, Huawei,
Medeniyetteki her ilerleme, teknolojik keşiflerle eşlik etmiştir. Keşfetme dürtüsü, insan doğasının temel bir parçasıdır. Bu dürtü, bilgi ve teknolojinin sınırlarını
zorlamamızı teşvik eder ve bizi daha akıllı bir dünyaya doğru yönlendirir. Üretken yapay zeka, daha önce hayal bile edemeyeceğimiz olanaklar sunuyor.
Bu nedenle, geleceğe bakmaya devam etmeli ve yeni bilimsel vizyonlar ve varsayımlar oluşturmalıyız.
David Wang, Huawei Yönetim Kurulu İcra Direktörü açıklaması:
Trend 1
Fiziksel hale gelme: AGI'ye giden temel yol
Trend 2
AI ajanları: Hem araç hem de karar verme ortağı olarak endüstri devrimini yönlendirme
Trend 3
İnsan-AI programlama: Yazılımın geleceğini yeniden şekillendirme
Trend 4
Ayna dünyasında yapay zekanın boyutsal evrimi: Yeni etkileşimler ve sürükleyici deneyimler
Trend 5 Mobil internet: Bağımsız uygulamalardan çoklu ajan işbirliğine
Trend 6
Somutlaştırılmış yapay zeka: Trilyon dolarlık endüstriler yaratmak için boşlukları doldurmak
Trend 7
Von Neumann mimarisinin ötesinde: Sonsuz talebi karşılamak için bilgi işlemciliği yeniden düşünmek
Trend 8
Zeka olarak veri: Ajan yapay zeka ile depolamada paradigma değişiklikleri
Trend 9
Ajan İnternet: Fiziksel ve dijital alemler arasında akıllı etkileşim için bir vekil
Trend 10
Enerji tokenizasyonu: Akıllı bir enerji sinir sistemi
Önemli iletişim ve dijital dünyanın önemli markalarından Huawei, her dönemde yaptığı bir çalışmayı yeniden güncelledi. 162 sayfalık Intelligent World 2035, yani 2035 zeki veya akıllı dünya raporu 16 Eylül'de kamuoyu ile paylaşıldı. Daha önce 2021'de bu raporun 2030 versiyonu, ilk versiyonu yayınlanmıştı. Sonra 2024'de akıllı dünya 2030 versiyonu da tekrar kamuoyunun bilgilerine sunulmuştu. Bu sözüne ettiğimiz 2035'e dair perspektifleri ortaya koyan rapor, 2 yıllık bir sürede toplam 200 toplantı ve yüzden fazla kişiyle, uzmanla ve iş dünyasından önemli figürlerle derinlemesine görüşmeler sonucu gerçekleştirilmiş. Aynı zamanda bir Global Digitalization Index dediğimiz Dünya Dijitalleşme Endeksi, GDI'da saptanmaya devam ediyor. 70 ülke dünyada önde gelen 70 ülke yapay zeka, AI anlayış ve uygulamalarındaki durumları bakımından kapsamlı bir takibe ve değerlendirmeye konu ediliyorlar. Bu da çok değerli bir unsur.
Şimdi baktığımız zaman şunu anlıyoruz,
Ekonomide klasik olarak üretim faktörleri arasında toprak, emek ve sermaye gibi faktörler yer alır. Buna üretim faktörleri adı verilir. Bu yüz küsur yıldır klasik iktisat teorisinin önemli birikimlerinden birini temsil eder. Şimdi yapay zeka ile beraber günümüzde dijitalleşmenin getirdiği yeni açılımlarda toprağın yerini veri, emeğin ve sermayenin yeniyi de iletişim ve bilgi teknolojileriyle dijital ve akıllı teknolojiler alıyor. Yani işin mahiyeti değişiyor. Nitekim bilindiği üzere tarımsal ekonomiden mekanikleşme veya makine gerçeğini getiren birinci endüstriyel devrim, daha sonra işin içine elektrifikasyon, elektrik sihirli dokunuşuyla ikinci endüstriyel devrime, üçüncü endüstriyel devrimin yolunu açan ise bilgi işleme, bilgi altyapısı bugüne kadar geliniyor. İşte şimdi birinci, ikinci ve üçüncü endüstriyel devrimlerden sonra yapay zeka devrini ve yapay zeka sürecine geçilmesi öngörülüyor.
2035 yılı itibariyle yani önümüzdeki 10 yıl içinde bilgi işlem kapasitesi, bilgi işleme kapasitesi 100 bin kat artacak ve bilgisayar ekosisteminde çok önemli gelişmeler, devrimsel gelişmeler ortaya çıkacak. Aynı rapor çerçevesinde 10 teknolojik megatrendden bahsediliyor. Deniliyor ki yapay zeka insanlık tarihindeki en büyük dönüşümün bir numaralı itici gücü olacak. Yapay zekanın fiziksel dünya ile entegresinde yeni aşamalar kaydedilecek. Adeta bir teknolojik tekillik yaşanacak. AI'nin bulunmadığı bir yerde herhangi bir performansdan bir sonuçtan bahsedilmeyecek. 2035'e kadar yapay zekanın şirketlerin %85'inden fazlasında kullanılması ve verimlilikte %60'ı aşkın bir artış, iyileşme sağlanması düşünülüyor.
Aslında basit uygulama araçlarından karar verme ortaklarına, otonom sistemlere, bağımsız sistemlere dönüşebilecek bir yapay zeka gidişatından bahsediliyor. Tabi yazılım geliştirme tamamen mahiyet değiştiriyor. Yani şimdi düşünüyorum da bırakın 3-5 sene evvelini daha geçen aylara kadar yazılım mühendisliği, kodlama öğrenin, şunu öğrenin, bunu öğrenin diye gençlerimizin başının etini yedik. Şimdi birdenbire bu yapay zeka ile beraber her şey değişiyor. Nerede o eski propagandalar, yazılım öğrenin, şunu öğrenin, bana bu 10-20 senenin öncesinde harika çocuk endüstri mühendisliğini gündeme getiriyor. Ne oldu endüstri mühendisliğinin giriş puanlarına ve tercih edilme sıralamalarına?
Bu demek ki biraz evvel anlattığımız o birinci, ikinci, üçüncü endüstriyel devrim, daha sonra yapay zeka vesaire meselesini de bir parça süreç olarak izlemek gerektiğini anlatıyor. Netice itibariyle özellikle yapay zeka tabanlı bilgi depolama talebinin 10 yıl içerisinde tam 500 kat artması ve toplam küresel depolamanın 3'te 2'sinin yapay zeka marifetiyle onun eliyle yapılması düşünülüyor ve kavranılıyor. Tabii bu işin bir de küresel veri merkezlerinin enerji tüketimi var. 2035'e kadar küresel veri merkezlerinin yaklaşık 1,5 trilyon kilowatt saat elektrik tüketici ortaya çıkıyor.
Evet, bugünün problemleriyle uğraşıyoruz,
bugünün problemlerinden kaçamıyoruz ama zaman zaman başımızı kaldırıp 10 yıl sonra, daha sonrasına bakmamız lazım. Proaktif bir tavır ve duruş almazsak reaktif duruşun o kıskacında takılır kalır ve başkalarının yaptığına sadece elimizden geldiği kadar reaksiyon vermek durumunda kalırız. O bakımdan geleceği öngörmek bir fantazi veya komplo teorilerine teslim olmanın ötesinde akıllı bir donanım ve bilinçli bir hazırlığın belki de vazgeçilmez bir adımıdır.


