Kuvay-ı Milli de Trabzon... 10 Temmuz 1920’de kurulmuş bir deniz lojistik ağı ‘Umûr-ı Bahriye Müdürlüğü, daha sonra 21 Eylül 1920’de “TRabzon Kaçakçı Müfrezesi” olarak adlandırılan Kuvay-i Milliye Kumandanlığı Nakliyat-ı Bahriye Müfrezesi dahil her bir karışı Şehit kanı ile yoğrulmuş Kutsal Vatan için simgeleşmiş Milli mücadelemizin yıldönümü arifesinde DİPLOMASIZ Tayyib Erdoğan ‘Milli mücadele sırasındaki Kuvay-i Milliye neyse şimdi de Anadolu'yu savunan Hamas da odur !’ deme gafletinde bulunmuştu. Tüm dünyanın TERÖR ÖRGÜTÜ dediği Hamas ile Şanlı Türk Milletinin hiçbir alakası olamaz. Çünkü: kelle koltukta Vatan için Atatürk 19 Mayısta Samsun'a çıktığında, sadece bir gün sonra herbiri albay: Bekir Sami Günsav, Mehmet Şefik Aker, Kazım Özalp Kuvva-i Milliye köy köy örgütlemek için Ege bölgesine hareket ettiler. Yörük Ali ve Demirci Mehmet Efe'leri Albay Şefik organize etti.  Her çete müfrezesinin başında Namlı bir efe vardı ama maalesef okuma yazma bile bilmiyorlardı, sadece ufak tefek vurkaç vari operasyonları yapan fakat düzenli orduya karşı planlı hareket düzenleyemiyorlardı.  Osmanlı ordusu lav edilmişti ama dünyanın en tecrübeli Türk subay kadrosu Çanakkale'den - Hicaza, Galiçyadan - Yemen'e, Libya'dan - Sarıkamış'a kadar üç kıtada vuruşmuş, - 15.870 subay, Kuvay-i Milliye'ye katılıp Anadolu'ya geçmiş, düzene soktukları Efe - Zeybek çeteleri ile Yunan ordusunu, gayri Nizami harple uğraştırmakla ilgili tüm: saldırı ve savunm ile alakalı taktik ve stratejik Harekat planlarını Türk subaylarımız üstlenmişti.  İşin şanı şöhreti efelere bırakılırken, mesela Yörük Ali Efe'yi - Yüzbaşı Şükrü, Gökçen Efe'yi - Yüzbaşı Yakup …. Yönetiyordu, her bir çetede KUTSAL VATAN uğruna asla MAAŞ İSTEMEYEN elleri öpülesi subaylarımız vardı. Toplamda 21.700 olan Zeybek taburlarını Yüzbaşılar, top bataryalı Zeybek alaylarını ise binbaşılarımız yönetiyordu.  Efelerin Atatürk ile temas kurabilmeleri, sadece telgraf şifrelerini bilen Kuvvacı subaylarla mümkündü. Yörük Ali efenin ilk başarısı makinalı tüfeklerle kale gibi güçlendirilmiş Malkoç Deresi üzerindeki İzmir - Aydın demiryolu bağlantısında Yunan lojistiği için hayati önemi olan köprüyü koruyan kritik karakola baskın planının, Albay Şefik yaptı.  Müfrezelerde mor cepkenli Zeybek kıyafeti giymişti altı subaylarımız demiryolu köprüsüne havaya uçurmak için patlayıcı madde bilgisi olmayan zeybekler yerine, Teğmen Zekai ayaklarına dinamitleri yerleştirdiği köprü - Yunan Karakolu ile yerle bir edilirken, yinede baskının şanı Yörük Ali’ye bırakıldı. Çete Ayşe, Kıllıoğlu Hüsrev efe, Mestan Efe, Salavatlı Halil İbrahim Efe, Mehmet Efe, Kör Mehmet Efe ….. başarıları benzer örneklerdir.  Atatürk’ün kesin emri vardı, yerli rumlara asla dokunulmayacak, Yunan'ın bize yaptığı zülmü biz asla rumlara yapmayacaktık.  Efeler bu emre istisnasız itaat etti, Kurmay disiplinli bu Emir komuta zincirim sayesinde Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar bir tek Rum Köyü bile basılmadı, Kuvay-i Milliye yerel halktan bir tek Rum bile öldürmedi, çünkü biz düşman Dışında kimseyi incitmedik, sivillere dokunmadık. Malkoç sonrası 2. büyük baskın yine Aydın - Erbeyli istasyonuna yapıldı, Teğmen Kadri örgütü İzmir'in ilk direniş müfrezesi, Ödemişte ‘Yiğit ordusu’ ile anılan Zeybeklerden oluşuyordu. Yüzbaşı Tahir komutasında Ayvalık’taki ‘İlk Kurşun’ savaşında, 172. Alayı yöredeki zeybeklerle birleştiren Yarbay Ali Çetinkaya ve Atatürk adına Kuva-i Milliye Ege direnişi örgütleyen en Ege'deki tüm Zeybek müfrezeleri yöneten en üst düzey komutanı Ali Fuat paşaydı.   Türk direnişinde tam bir Hiyerarşi vardı.  İstanbul'da yeraltı istihbarat teşkilatı Mim Mim 3.118 kişilik grubunda lideri Topkapalı Efsane Cambaz Mehmet, resmi olarak Albay Neşet Bey'e oda İsmet'e İsmet İnönü'ye bağlı idi.  Bir yıl sonra yine İstanbul'da kurulan daha sonra Felah grubu adını alan, Hamza grubu - lideri Yüzbaşı Neşet bey, Eminönü Merkez üssü Askeri istihbarat teşkilatımız doğrudan Ankarada genel kurmaya bağlıydı Efsane Yüzbaşı Kemal Bey'in Fransız istihbaratının elde ettiği, Yunan ordusunun Ege'de konuşlandığı noktaları, tahkimatı ve bütün Lojistik yollarını gösterir harita, Kurtuluş Savaşı sürecinde en büyük başarılardan biriydi.  Felah grubunun en önemli görevlerinden biri maaş istemeden NAMUS KAVRAMLI KUTSAL VATAN için Anadolu'ya geçen tümü GÖNÜLLÜ: subay, assubay ve sivillerin aileleriyle ilgilenmek, milli mücadele sürecinde, İstanbul'da kalan ailelerin ekonomik sıkıntılarıyla ilgileniyordu gerekirse maddi yardımda bulunuyordu hastalık olursa Doktor sağlanıyor, ameliyat ettiriyor, vefat edenleri kendi ailelerinden biri gibi defnedilene kadar cenazeyle ilgileniyorlardı.  Mayıs 1919'da Anadolu'ya geçip 9 Eylül 1922 kadar Kurtuluş Savaşı sonuna kadar ailesini göremeyen Subayların hepsi Anadolu'da tek gün izin almadan görev başındaydı. Toplamda: 38.822 muhtelif cins tüfek, 360 makineli tüfek ve 115 top …. gibi halkını sömüren Çarlık hanedanını devirmiş “Sovyet Rusya’dan Türkiye’ye yardım” çerçevesinde gizlice taşınan silah, mühimmat ve malzemenin çoğunu, Karadeniz kıyıları üzerinden Anadolu’ya nakledilmesi için 10 Temmuz 1920’de kurulmuş bir deniz lojistik ağı ‘Umûr-ı Bahriye Müdürlüğü, daha sonra 21 Eylül 1920’de “TRabzon Kaçakçı Müfrezesi” olarak adlandırılan Kuvay-i Milliye Kumandanlığı Nakliyat-ı Bahriye Müfrezesi, çok büyük risk altında, kaçak yollarla Kuvay-ı Milli Türk ordusunun Batı Cephesi ihtiyaçlarını taşımıştı. Bekçili lakaplı Doğan Aydınoğlu, Tufan kod adıyla Yüzbaşı Osman Nuri Tekelioğlu, Sinan kod adıyla Yüzbaşı Ragip, Antep direnişini Kılıç Ali kod adıyla Asaf,  Polat Paşa kod adıyla Yüzbaşı Kamil, Şahin Bey kod adıyla Mehmet Sait örgütledi.  Keza Maraş direnişini Albay Nuri Conk ile birlikte Yörük Selim kod adıyla Yüzbaşı Salim örgütledi, Urfa direnişini Namık kod adıyla Binbaşı Ali Sahip örgütledi.  Bu millet Osmanlı ordusu lav edilmişken bile, kuruş karşılık beklemeden görvi başında olan muazzaf Türk subayları bile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin emrindeydi.  Çünkü meşru güç kullanma hakkını anayasasından alıyordu.  Kuvayi Milliye müdafaa-i hukuktur, adı üstünde hukuku müdafaa ediyordu ve dünyada örneği yoktur - Tarihte ilk ve tektir. Özetle: kuvay-i Milliye Evrensel hukuktur - anayasadır temel harcında, Millet Meclisi vardır demokrasiye dayalı bir kavramdır Onun için TESCİLLİ TERÖRİST ‘Hamas Anadolu'yu savunuyor’ demek tümü ÇAĞDIŞI YOBAZ - zırcahil şer yuvası SAPKIN: Tarikat, Cemaat … severler kulağına hoş gelebilir ama gururumuz Kuvay-i Milliye gibi değerimizle asla yanyana konulamaz. Türk olduğunu Unutma – Unutturma