PKK S’AÇILIMI İÇİN SİLİVRİ’DE REHİN:   Dr. SEMİH DİKKATLİ Artık Bebek Katletmiş Abdulah Öcalan için SAYIN – Elleri kanlı, ONBİNLERCE ŞEHİT KATİLLERİ PKK için ‘Özgürlük gerillaları !’ demek mecburiyetindeyiz diye dayatan AKePe – MHP ile DEMLENME yeni S’Açılım sürecinde – Prof. Ümit Özdağ maalesef kasıtlı olarak Silivride tutuluyor. Toplumsal Gerilim ve Ekonomik Buhran, Ayrıştırıcı siyasi söylemlerin Türkiye'deki kutuplaşmayı derinleştirdiğini, Koruculara yönelik küçümseyici ifadeler, geçmişte devletle birlikte PKK'ya karşı mücadele etmiş insanların onurunu zedeliyor derken kullanılan Dilin etkisini vurgularken, AKePe ve hükümet ortaklarının Kandil'in de içinde olduğu geniş bir cephenin, toplumu gergin bir dile mahkûm ettiğini belirtiyor. Ekonomik kriz ise her kesimi etkiliyor: insanlar artık temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda, çocuklarını üniversiteden almak zorunda kalıyorlar, gizli işsizlik yaygın. Bu ruh hali, sanal kumar, uyuşturucu ve kaçak alkol gibi yıkıcı eğilimleri artırıyor. Devletin denetim kapasitesi azalmış, AMATEM gibi kurumlar yetersiz. Adalet sistemine olan güvenin sarsılması ise psikolojik güvenlik duygusunu yok ediyor. Toplumsal Hafıza ve Propaganda Adaletin işlemediğine dair toplumsal kanaat yaygın. Suçluların serbest kalması, siyasi nedenlerle insanların tutuklu kalması – örneğin Prof. Ümit Özdağ’ın tutukluluğu – adalet algısını yıpratıyor. Bu güvensizlik halk psikolojisini olumsuz etkiliyor. Türk toplumsal hafızasının maalesef kısa olduğunu, ancak ekonomik zorluklar ve travmaların halkı susturduğunu, duyarsızlaştırdığını ve Halkın düşünme kabiliyeti propaganda ve gündem dayatmalarıyla sınırlandırılmış durumda. Devlet destekli YANDAŞ medya ve onbinlerce bankamatik kartlı sosyal medya trolleri, gerçeklerin üstünü örten yapay gündemler oluşturuyor. Bu durum, halkın seçim yapma iradesini de zayıflatıyor. Umutsuzluk Sarmalı ve ‘Favela Sendromu’ Dikkatli, toplumun bir kısmının “umudu umut etmek” kavramıyla hareket ettiğini, yani artık doğrudan umut bile taşıyamazken bu ruh hali halkı edilgenleştiriyor. Favela benzetmesiyle, sefalet içinde yaşamaya alışmış kitlelerin mevcut iktidarlara neden oy verdiklerini anlayamadan sanki bir gün kurtarılacakları umuduyla bekliyorlar. Bu nedenle muhalefetin görevi, sadece iktidarın hatalarını göstermek değil, gerçek ve uygulanabilir bir umut ortaya koymak olmalı. Zafer Partisi’nin geliştirdiği kalkınma modeli, Anadolu Kardeşliği, Dört Deniz-Dört Bölge Projelerini savunan Prof. Ümit Özdağ’ın tutukluluğunu da bu projelerin iktidarı rahatsız etmesine bağlıdır. Liderlik, Ruh Sağlığı ve Siyasal Kültür Ümit Özdağ’ın liderliğini, akademik ve stratejik birikimini vurgulayan Dikkatli, onun yazdığı metinlerde bir imla hatası bile olmadığını, tutukluluğun siyasi olduğunu savunuyor. Türkiye’nin federatif yapıya geçmesi, Türklük kavramının anayasadan çıkarılması gibi planlar olduğu iddialarına da değiniyor. Toplumun ruh sağlığı bozulmuş durumda: şiddet, boşanma ile artık herkesin antidepresan kullanımı artıyor. Şiddetin cezasız kalması yeni şiddetleri doğuruyor. Bilişsel çarpıtma kavramıyla halkın akıl dışı gerekçelerle mevcut düzene razı olduğunu ifade ediyor. Siyasette liyakat eksikliği ve içi boş söylemler yaygın. Dikkatli, halkla iletişimde sade ve anlaşılır dilin önemini vurguluyor. Siyaseti teknokratik bir bakışla ele alıyor ve yerel siyasetin zorluklarına dikkat çekiyor. Sonuç olarak, Türkiye’de hem psikolojik hem yapısal bir çözülmeye işaret ediyor. Zafer Partisi bu çöküşe karşı gerçekçi bir “umut gemisi” olarak konumlandırılmıştı. Prof. Ümit Özdağ’ın tutukluluğu, bu alternatif vizyonun yükselişine karşı bir siyasal hamle olarak yorumlanıyor.   Dr. Semih Dikkatli – Hakkında: 5 Eylül 1968 Ankara doğumlu. İlköğrenimini Bayrak, ortaöğrenimini Gölbaşı ve Aydınlıkevler Lisesi 1985 mezunu. 1993 GATA Tıp Fakültesi mezunu, Balıkesir 9. Ana Jet Üs Komutanlığı, 6 ay süren yurtdışı görevi, Eskişehir Hava ve Uzay Hekimliği Merkezi eğitim, ile 1994 "Uçuş Doktoru" olmuştur. 1996 Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ihtisası, 2000 uzmanlığını tamamlamıştır.  2000-2004 arasında Diyarbakır Asker, 2004-2005 Etimesgut Hava Hastanesi'nde görev yapmıştır. 2005-2009 Genelkurmay Başkanlığı Sağlık Komutanlığı'nda idari görevlerde bulunmuş, 2009 GATA Psikiyatri Kliniği'nde konsültan hekimlik sonrası. 2012 yarbay rütbesiyle emekli oldu. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Felsefe bölümünden lisans mezunu Dr. Dikkatli ENSEV Vakfı yönetim kurulu üyeliği ve Cinsellik Araştırmaları Derneği genel sekreterliği görevlerini sürdürmektedir. Yazarlık kariyerinde "Turuncu Kutu", "Kral Kelebeği", "Aman Be Ali’m", "Evliliklerde Aynı Kısır Döngü", "Doktor Yazısı ile Aşk", "Sen Vaktinden Çok Önce Gelen", "Geride Kalanlar", "Zaman Geçecek" ve "Yalnızlığımla Öleceğim" gibi eserleri bulunmaktadır. Ayrıca Veryansın TV'de köşe yazıları yazmakta ve "Psike'den Hayat'a" adlı programı sunmaktadır. Siyasi olarak, Zafer Partisi'nde Genel Başkan Yardımcısı ve Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi olarak görev yapmaktadır. 2023 genel seçimlerinde Ankara 1. bölge 3. sıra milletvekili adayı olmuştur.