Balistik füze kabiliyeti Türkiye balistik füze envanterinin çeşitliliği konusunda maalesef İran kadar iyi durumda değil.   İran'ın askeri teknolojilerde bizden çok daha iyi olduğu gerçeği ile bakıldığında - Türkiye'nin balistik füze projesi üç aşamada çalışıyor. ilk aşama fırlatma aşaması burada füze motoru ateşleniyor ve füze yerden hızla yükseliyor bu aşama genellikle bir dakikadan kısa sürüyor ve fırlatılan füze 100 km veya daha yüksek irtifaya çıkarak uzaya ulaşıyor burada,  ikinci aşama başlıyor ve füze fırlatmada kullanılan motoru bırakıyor uzay boşluğunda süzülmeye başlıyor yer çekimi ve ivme füzenin yolculuğuna devam etmesini sağlıyor bazı balistik füzeler ekstra bir ivme kazanmak için bu aşamada ek bir motor kullanıyor uzaydaki bu ilerleme tamamlandıktan sonra  3.üncü aşama başlıyor bu aşamaya terminal yani füzenin atmosfere girip hedefine hızla ilerlediği safha. Balistik füzelerin hipersonik hızlarla hedeflerine ilerlerken menzillerine göre dörde ayrılıyor. 1, kısa menzilli balistik füzeler 300 – 1.000 km arası 2, orta menzilli balistik füzeler 1.000 – 3.500 km arası 3, uzun menzilli balistik füzeler 3.500 – 5.500 km arası 4, 5.500 km den fazla menzile sahip kıtalararası balistik füzeler Türkiye'nin ihtiyacı olan kategorilerin kısa ve orta menzil yani 3.500 km reye kadar olan noktaları vurabiliyoruz bundan fazlasına da zaten ihtiyacımız yok.  Çünkü sonuçta 5.ooo km menzilli füzeler gerektiren nükleer silaha maalesef sahip değiliz.  Hiçbir tecrübesi olmayan Türkiye'nin balistik füze öyküsü, İran - Irak savaşı ardından 1 körfez Savaşı sonrası balistik füze konusuna yatırım yapması gerektiğini öğrendi.   Makine Kimya, ASELSAN, ROKETSAN …. gibi korunması ŞART - MİLLİ kurumlar - herne kadar kısıtlı Devlet bütçeleriyle bağımsız projeler yürütmeye başladılar ve sonucunda Pars - Toros - Sakarya gibi 40 – 110 km menzilli roket projeleri ortaya çıkarttılarsada, bunlar tam anlamıyla balistik füze değil - daha çok güdümsüz topçu roketleriydi. ABD'den isabet hassasiyetleri çok yüksek - 165 km menzilli ilk balistik füzelerimiz Atak Misilleri ithal ettik.  İlaveten Çin ile ciddi işbirlikleri yapıldı ve sonucunda sapma payı 1 kilometreyi bulan 100 km menzilli Kasırga sistemi ortaya çıktı.  Sistemde iyileştirmeler yapılsada Türkiye artık yönünü başka bir sisteme dönüştürdüğünden o füzeleri kullanma şansımız yoktu. 1998 yılında Çin'le bir imzalanan sözleşmede yıldırım füzesi ile biz ilk defa yerli bir balistik füzeye sahip olmuş olduk. Uçuş sonrasında ufak çaplı do olsa düzeltmeler yapılabiliyordu ama bu rota düzeltmelerine rağmen hedeften sapma mesafesi 150 metreyi bulabiliyordu bu da tabii ki yüksek bir hata payı idi. Şyet nükleer başlık kullanmıyorsanız hassasiyetin EN FAZLA 20-22 metre civarında olması gerekiyor.   Yıldırım bu rakamın hayli üzerindeydi ama yine de o dönem elimizdeki en etkili sistemlerden biriydi.  Füzeyi Roketsan geliştirdi toplam ağırlığı 2100 kg ve 480 kg'lık harp başlığı taşıyabiliyor menzili 150 km idi.   Sonra geliştirilen Bora balistik füze sistemi, ilk kez 2017'de sergilendi.  2018 - Sinop'ta test atışı yapılmıştı, 280 km ötedeki hedefi noktasal hassasiyetle imha etti.   Füzenin ihraç edilebilmesi için üzerinde GPS güdümlü sistem vardı, sapma payı 10 metreye kadar düşürüldü.   2.500 kilogram ağırlığa sahip ve harp başlığı 470 kilo olan Bora Türkiye'nin tam anlamıyla etkili bir balistik diyebileceğimiz ilk füzesi idi ve bu füze ihraç için sahada kendisini göstermesi amaçlanmış olsa gerek 2019 pençe operasyonlarında kullanıldı.    Balistik füzeler çok daha stratejik hedeflere karşı kullanılır.  Fakat Türkiye esas sıçrama yaptığı Tayfun ile kısa menzilli balistik füze üreticilerinin arasına girmiş bulundu.  Sistemin ilk test atışı 2022, ikincisi 2023'te yapıldı 560 km den hedefi santimetre hassasiyetiyle imha etti.  850 km menzile çok kısa sürede ulaşabileceği biliniyor ve daha da önemlisi Tayfun hipersonik bir füze.   Bunun dışında orta menzilli balistik füze çalışmamız 2023'te ilk kez görüntülenmiş Cenk Füzesi 1.000 km üzeri menzile sahip ve motor gibi kritik bütün alt sistemleri dahil her şeyiyle MİLLİ olması hedeflenirken, Ülkenin en büyük gururu Roketsan tarafından geliştiriliyor.  Türkiye bu füze ile orta menzilli balistik füze alanına ilk defa giriş yapmış olacak. Türkiye arkasında Devlet güvencesi olan Roketsan, TAI, Aselsan ….  gibi Milli sanayi kuruluşları ile orta ve uzun menzilli füze stoklarımızı son gelişmeler ışığında caydırıcılık düzeyine getirecek üretim planlamalarını yapıyor.   Türkiye'nin hedefinde 3.500 km üzeri menzilli füzelerde var ve bu menzilde bir çalışma yapılıyorsa,  Pakistan, İran gibi MUTLAKA nükleer güce ulaşmak için hedefleniyordur.   Peki İran gibi 2.000 km ya da üzeri mesafeli bir füze üretirsek bunu nerede test edeceğiz sorusunda, Afrika'nın bir ucunda - şayet ABD, Fransa - İngiltere MÜSADE EDERSE - dünya kadar para harcadığımız Somali belki devreye girer ve planlanan uzay üstü ve fırlatma tesisi inşası vs., için $ YÜZLERCE MİLYON verildi denen yatırım meyvelerini verir. Daha yolun belki başındayız fakat, daha düne kadar Filistinlilere sahip çıkma adına ‘Bir gece ansızın gelebiliriz !’ diye korkutmaya çalıştığımız İsrail için şimdi ‘amanın Türkiyeye saldıracak !’ diye ağlayan AKePe olası bir çatışma durumunda, savunmada çaresiz kalacağımızı feryat eder gibi.  İran - İsrail Savaşı'nda yaşanan süreçte uzun menzilli balistik füze gücü olmak artık hayati önem taşıyor. Türkiye kendini koruyabilmek, güçlü olmak istiyorsa, bir bütün olarak gizlilik içinde SADECE devlet kurumları ile askeri teknolojilerinizi geliştirme mecburiyetindedir.  Sadece karadan saldırıda asker sayısı ve KATİL PKK ile tecrübeli kuvvetli ordu değil, onbinlerce km öteden atılabilecek Nükleer başlıklı füzelere karşı koyabilecek ÇOK güçlü bir donanmayada ihtiyacı var.   Mavi Vatan dediğimiz - fakat Akdeniz'den kovulduktan sonra,  arkasında ABD olan – son teknolojik silahlarla donanmış Nükleer başlıklı silahlara sahip yahudilerin, Müslüman komşumuz - nüfusunun yarısı Türk olan İran füzelerinden korunması için Malatya Kürecik füze rampalarıyla koruduğumuz – nüfus oranıyla EN BÜYÜK TİCARİ ORTAĞIMIZ - İsrail, kafası bozulunca bize nefes aldırtmaz.    Erken ihbar uçaklarımız dahil, Nükleer başlıklı - İzmir incirlik üssünden herbirinin nefes alışını KONTROL eden ABD, Tıpkı silahlandırmaya devam ettiği PKK, PEJAK ve PYD gibi anında karakol köpeği İsraile Türk Hava Kuvvetlerinin her hareketini saniyesinde raporlarken, maalesef ne idüğü belirsiz Akkuyu Nükleer santral projesi gibi - tiraji komik şekilde arı kovanı yapılmış - $ MİLYARLAR verip Rusyadan aldığımız - ATIL S400 füzeleri palavrası sonrası, gerçeklerle artık ABD bizi İran’a verilen dersten sonra korkutan İsrail karşısında ÇOK aciz durumda olduğumuz söylenebilir. Herhangi bir düz alan – tarladan kalkabilecek İHA – SİHA için $ YÜZLERCE MİLYON harcadığımız – Helikopter - DRONE gemisini dünyaya ‘’UÇAK GEMİSİ !’’diye tanıtırken REZİL olduğumuz TC Anadolu gibi YILLARDIR motorları dışardan beklenen Atak helikopterleri, Kaan savaş uçağı, Altay tankı ….. projelerimizle maalesef TOPAL ÖRDEK durumunda iken DÜNYA TARİHİNDE İLK KEZ – Kara, Hava ve Deniz kuvvetleri BAYAN okul birincileri teğmenlerini ‘Mustafa Kemali’in Askerleriyiz - Kılıç kuşandılar’ gerekçesiyle kovan, Kozmik odası talan edilmiş, Fetö özürü ile tüm Atatürkcü subayları tasfiye edilmiş, 15 temmuz kalkışmasında Boğazına tasma geçirilen Genel Kurmay Başkanı ….  zavallı halleriyle yerlerde sürünen TSK, MÜCADELE etmesi gerek BEBEK KATİLİ ÖCALAN hiçinin - ELİ KANLI TERÖR ÖRGÜTÜ PKK ile müzakere etmesi hiç hayra alamet değil.