Sivin örgütlenme direnişi ...
1980 bir kış sabahı. İsrail iç güvenlik birimi Şimbet çok önemli bir istihbarat alınca Müsteşar telaşla Genelkurmay Başkanını aradı. Detaylı bir planla Batı Şeri'nın Beyt Sahur kasabasına ani bir baskın düzenledi. İsrail askerleri herkese Kasabada saklanan teröristlerin nerede olduğunu öğrenmek istiyorlardı. Ama bir türlü aradıklarını bulamıyorlardı. Önüne gelen Filistinliyi tekme tokat dövüyordu ama nafile tüm kasaba işbirliği yapmıştı. İsrail'in 4 yıl didik didik ettiği kasabada çok önem verdiği teröristler için uyguladığı askeri, ekonomik, eğitimsel, sağlıksal... her sektörde hayatlarını zehir ettiği Filistinlilerin isyanı tarihe birinci intifada olarak geçti.
5 yıl süren geniş çaplı direniş hareketi uluslararası medyada taş atan gençlerle özdeşleştirilse de aslında organize bir sivil itaatsizlik eylemi idi. Bir şeyler yapmamız lazım diyen halk, kadın, yaşlı, çoluk – çocuk... hep beraber ekonomik boykotlar ve kitlesel seferberlik başlatmalarının amacı: İsrail'in çok ağır bir vergilendirme sistemi ile günlük yaşamlarına uyguladığı baskıyı hafifletmek ve kendi gelecekleri üzerinde kontrol sağlamaktı.
Beyt Sahur halkı ilk iş olarak vergi ödemeyi keserken Kendi temel gıdalarını üretmeye başladılar. Çünkü bu kendi kendilerine yetebilmek - kurumsal bir bağımsızlık anlamında İsrail firmalarına sürdürülebilir bir boykot demekti. Hemen işe koyuluyorlar ve bir kooperatif kurup İsrailli firmalardan süt almayı durdurmak için harekete sempati duyan Yahudi bir çiftçiden aldıkları 18 inekleri besleyip sayısını arttırıp süt üretirken Çoğu beyaz yaka. Entelektüel, doktor, mühendis, avukat, eczacı.... olan kasaba sakinlerinden geleneksel çiftçiliği bilen yoktu. Kısıtlı imkanlarıyla aralarından birini modern çiftlik ve hayvancılık eğitimi alması için Amerika'ya bile gönderdiler.
Girişim çok kısa sürede büyük başarıya ulaştı ve yerel halktan güçlü bir talep görmeye başladı: Hayvanlar sadece sağladığı süt için değil, verdiği umut için de sevilirken intifada sütü olarak nam salıyordu. Başka yerlerde herkes bu sütü içmeye başlarken ulusal direnişin somut bir sembolü haline geliyordu. Yeraltı faaliyetiymiş gibi, sütler gece sağılıp dağıtılıyor. Bu durum bir zaman sonra yetkilerinin dikkatini çekiyor ve 24 saat içinde çiftlikleri kapat talimatı verildi. Çünkü İsrail bu üretimi büyük bir tehdit olarak algılıyıp Filistinlilerin öz yeterlilik alternatifi oluşturmaları ve İsrail ürünlerini boykot etmeleri çok tehlikeli bir olay ve eğer bu model diğer kasabalara da yayılırsa ekonomik kontrol ve siyasi otoritesi ciddi şekilde sarsılabilir endişesinde idi.
Filistinli kasaba halkı nöbetleşe sağıyor ve bu kadar emek vermdikleri inekleri çocukları gibi bakarken süt üretimini daha da arttırınca, İsrail tüm kasabaya ağır yaptırımlar uyguluyor. Diğer kasabalarla iletişimini kesiyor, dışarı çıkma yasağı uyguluyor, Tüm ticareti yasaklıyor. Fakat kasabalılar durmuyor, Tüneller kazıyor ve sütleri yerlerine ulaştırmayı başarırkwn, İsrail’in tutumuda sertleşiyor. Milletin arabalarına, kimlik kartlarına, paralarına el konuluyor ve gizlenen inekler getirilip teslim edilmediği sürece iade edilmeyecek dediklerinde, tüm kasaba protesto olarak karakola gidip gönüllü olarak kimliklerini teslim ediyorlar.
Tam bu sırada İsrail iç güvenlik birimi Şinbet ulusal güvenlik tehdit denen ’18 ineklerin yerini tespit ettik’ diye çok önemli bir istihbarat alıyor. Hemen kasabaya bir tabur asker gönderildi. İneklerin bulunması amacıyla kapsamlı arama faaliyetleri başlatıldı. Ama nafile çünkü halk onları saklamak için inanılmaz bir şekilde seferberlik oluşturmuş, dayanışma içinde inekler her gün kasabanın dört bir yanındaki farklı evlere, bodrum katlarına ve depolara dağıtılırken, 18 inek arama misyonu uluslararası toplum nezdinde komik ve utanç verici bir leke haline gelirken ‘Sivil zekanın ve toplumsal dayanışmanın askeri güce karşı kazandığı ironik ve onurlu bir zafer’ olarak tarihe geçmişti.
Gizlenen inekler ise saklandıkları süre boyunca süt üretmeye devam etti. Süt gecenin karanlığında gizlice evden eve dağıtıldı ve kasaba sakinlerinin günlük beslenme ihtiyacının en önemli kısmını oluşturdu. İnek intifadası olarak da bilinen bu vaka birinci intifadanın [müzik] medyada yansıtıldığı gibi salt şiddet eylemlerinden ibaret değil, aksine entelektüel, [müzik] yaratıcı ve organize sivil direniş yöntemlerini kullandığını kanıtlayan güçlü model, Şiddet içermeyen, toplumsal seferberliğin kendinden daha büyük güçlere karşı nasıl etkili bir siyasi araç olarak dönüştürebileceğinin dersi oldu.
Sivil direniş gücü durdurulamaz
