Mersin escort Bodrum escort Bursa escort

Tuzla russian escort Alanya russian escort Kayseri russian escort Antalya russian escort Diyarbakır russian escort Anadolu yakası russian escort Adana russian escort Ataşehir russian escort Şirinevler russian escort Beylikdüzü russian escort Halkalı russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Samsun russian escort Avcılar russian escort Pendik russian escort Beylikdüzü russian escort Maltepe russian escort Ümraniye russian escort Mersin russian escort Avrupa yakası russian escort Kocaeli russian escort Bodrum russian escort Bakırköy russian escort Kadıköy russian escort İzmir russian escort bayan Beşiktaş russian escort Eskişehir russian escort Bursa russian escort Şişli russian escort Şişli russian escort russian escort İzmir Gaziantep russian escort Ankara russian escort Denizli russian escort Samsun escort kızlar Malatya russian escort İzmir russian escorts Samsun russian escort

Guymak
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Kemal ULUSOY
Köşe Yazarı
Kemal ULUSOY
 

Kabul edilmesi zor ihanet ..

        Ülkesine ihanet edebilen ATALARI BELİRSİZ güruha şükran duymalıyız.. Aptal dostum olacağına - Akıllı düşmanı tercih ederim misali, Kalleşte olsa bize tehlikeleri hatırlatan, yaptıklarıyla 'gaflette uyanmamızı' sağlayanlara saygı duymalıyız. İnsanlık tarihinin en eski ayak izleri Mezopotamya, Orta Asya, Anadolu, Balkanlar, Rusya bozkırları ve Altaylar ... coğrafyalarında doğup büyürken yeşeren – kök salan Türk milleti; kültürüyle, boy – budun sistemiyle, inanç ve yönetim anlayışıyla benzersiz bir tarih inşa etmiştir. Adına bankalar bile kurduğumuz Eti - Sümerler’den Gök Türkler’e, Uygurlar’dan Hazar, Tatar, Bulgar, Hun, Avar, Kuman, Kıpçak, Peçenek ....... Karluk’lara, Selçuklular’dan, Karahanlı, Kölemen, Memlük, Gazneli, Kaçarlara ...... ve Kayı boyu Oğuz TÜRK soyu Osmanlı’dan günümüz Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan süreçte DEVLET kurma ve uygarlık inşa etme becerisinin canlı bir tanığıdır. Tarih boyunca yüzlercesini kuran TÜRK milleti, devletsiz kalmayı asla kabullenmemiştir. Soy, boy, budun, beylik, krallık, imparatorluklardan Kutsal Cumhuriyet’e, Türk tarihi: yalnızca askeri zaferlerle değil, aynı zamanda kültürel birikimi, hukuk düzeni, örf adet ve gelenekleri gibi keza: Prof Somoncuoğlu 'Taştaki TAMGA' belgeseli ile ispatlanan - MÖ. 4.100 yıllarında başlayan 'Tarihe not düşme' yazı arzumuz, Göktürk (Orhun), Çetnikli Runik - Kril kökü sayılan Uygur Türk, Urduca – Farsca gibi arap harfleri ile yazılan Eski Türkçe, Çin (Han), Brahmi-Tibet ve şimdi kullanılan Latin Alfabeleri ile rüştünü ispat etmiştir.  Keza kendine has eşsiz mimarisiyle dikkat çeker. Orhun Yazıtları'ndan - Dîvânu Lugâti't-Türk'e, Karahanlı medreselerinden Selçuklu kervansaraylarına, Osmanlı külliyelerinden Cumhuriyet’in fabrikalarına kadar uzanan insanlık uygarlığına katkısı olan bir gelişme çizgisi mevcuttur. Moğol istilaları, Haçlı seferleri, Emperyalist Batı işgali ... gibi kırılma noktaları, içeriden bölünmeler ve her biri derin yaralar açmış ve günümüde devam eden çok sayıda kalleşlikler – ihanetler olmuştur.  Tıpkı 19. yüzyıl sonrası, Hasta adam ilan edilen hiçbirinin anası Türk ve müslüman olmayan Osmanlı’nın çöküşü ve ardından gelen Cumhuriyet dönemindeki reformlar, milletin hafızasında bazı çelişkiler yaratmış - gelenekle modernite arasında sıkışmış toplumda hala hainlerin Ülkenin tapusu Lozan’ı tartışmaya çalışması gibi çok partili hayata geçişle birlikte demokrasi sancıları başlamış halk, kimi zaman dış düşmanlarla, kimi zaman da içeride kendi eliyle seçtiği KALLEŞ yöneticilerle sınanmıştır. İhanet, Sessizlik ve Direniş bir arada... Son zamanların en büyük yıkımlarından biri de Din iman – yetmeyince – Vatan Millet Sakarya türü söylemlerle oy devşiren yöneticilerin ihaneti, halktan dünyada başka emsali olmayan - AĞIR vergilerle toplanan Kamu kaynaklarının talanı, adaletin zedelenmesi, liyakat yerini sadakatin alması ve ötekileştiren kutuplaştırıcı söylemlerle toplumun ayrıştırılması; milletin en çok güvendiği Silahlı Kuvvetler gibi yapıları bile artık sorgulamasına yol açmıştır.  Maalesef dünya Hızla Yapay Zeka çağında rekabet ederken, önceliği: Merdivenaltı kaçak kuran kursları – herkesi imam hatipli EZBERCİ hafız yetirştirme olan Siyasetin, halkı değil - rantı öncelediği bir dönemde; birçok yurttaş sessizce içine kapanmış, tarihini hatırladıkça derin bir hüzne gömülmüştür. Ancak bu suskunluk içinde direnen, sorgulayan ve hâlâ idealine inanan bir CAN damarı her zaman yaşamaya devam etmiş – bundan sonrada edecek, zamanı geldiğinde sorumlulardan hesap soracaktır. Umudu Geçmiştemi - Gelecekte Mi aramak ? lazım bilinmez ama Tarih bize Türk milleti ne zaman dibe vursa, oradan yükselmeyi bilmiş, Tarihsel olarak genlere kazılmışcasına ‘Her ihanetin ardından bir kurtuluş, her yıkımın ardından yeni DAHA güçlü bir diriliş’ hikâyesi yazmış, Yüzlerce devlet kurmuş bu millet, son yöneticilerinin ihmalleri ve gafletlerine rağmen yine de kendi içinden aydınları, önderleri ve düşünen insanları, hala aktif: Aksakal, Atabeyleri, Melami Türk andı, Türkmen Alevi Ocakları, Bektaşi Teşkilatları, Türk Turanı, 47, 78, 121 ve üçler .... gibi örgütleri yaşatmayı başarmıştır. Geçmişin izleriyle beslenen ama geleceğe umutla bakan bir bilinç tıpkı ‘Hasta adam’ denen Osmanlı döneminde bile İsmail Gasparalı tarafından 1883 - Kırımda çıkan ilk eski TÜRKÇE Tercüman gazetesinde de olduğu gibi TÜRKLÜK ruhu yeniden uyanmaktadır. Çünkü tarih, bu direnişlerin ve yeniden ayağa kalkışların adıdır. Her ihanete uğradığında – yeniden dirilişi dahada GÜÇLÜ - Türk milleti olarak, bize sürekli ‘DİKKAT et dercesine menfaati için herşeyi yapabilir, hain – kalleş iç düşmanlarımızı Tanrı başımızdan eksik etmesin dualarımızla .....    

Kabul edilmesi zor ihanet ..

 

 

 

 

Ülkesine ihanet edebilen ATALARI BELİRSİZ güruha şükran duymalıyız..

Aptal dostum olacağına - Akıllı düşmanı tercih ederim misali, Kalleşte olsa bize tehlikeleri hatırlatan, yaptıklarıyla 'gaflette uyanmamızı' sağlayanlara saygı duymalıyız.

İnsanlık tarihinin en eski ayak izleri Mezopotamya, Orta Asya, Anadolu, Balkanlar, Rusya bozkırları ve Altaylar ... coğrafyalarında doğup büyürken yeşeren – kök salan Türk milleti; kültürüyle, boy – budun sistemiyle, inanç ve yönetim anlayışıyla benzersiz bir tarih inşa etmiştir.

Adına bankalar bile kurduğumuz Eti - Sümerler’den Gök Türkler’e, Uygurlar’dan Hazar, Tatar, Bulgar, Hun, Avar, Kuman, Kıpçak, Peçenek ....... Karluk’lara, Selçuklular’dan, Karahanlı, Kölemen, Memlük, Gazneli, Kaçarlara ...... ve Kayı boyu Oğuz TÜRK soyu Osmanlı’dan günümüz Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan süreçte DEVLET kurma ve uygarlık inşa etme becerisinin canlı bir tanığıdır. Tarih boyunca yüzlercesini kuran TÜRK milleti, devletsiz kalmayı asla kabullenmemiştir.

Soy, boy, budun, beylik, krallık, imparatorluklardan Kutsal Cumhuriyet’e, Türk tarihi: yalnızca askeri zaferlerle değil, aynı zamanda kültürel birikimi, hukuk düzeni, örf adet ve gelenekleri gibi keza: Prof Somoncuoğlu 'Taştaki TAMGA' belgeseli ile ispatlanan - MÖ. 4.100 yıllarında başlayan 'Tarihe not düşme' yazı arzumuz, Göktürk (Orhun), Çetnikli Runik - Kril kökü sayılan Uygur Türk, Urduca – Farsca gibi arap harfleri ile yazılan Eski Türkçe, Çin (Han), Brahmi-Tibet ve şimdi kullanılan Latin Alfabeleri ile rüştünü ispat etmiştir.  Keza kendine has eşsiz mimarisiyle dikkat çeker. Orhun Yazıtları'ndan - Dîvânu Lugâti't-Türk'e, Karahanlı medreselerinden Selçuklu kervansaraylarına, Osmanlı külliyelerinden Cumhuriyet’in fabrikalarına kadar uzanan insanlık uygarlığına katkısı olan bir gelişme çizgisi mevcuttur.

Moğol istilaları, Haçlı seferleri, Emperyalist Batı işgali ... gibi kırılma noktaları, içeriden bölünmeler ve her biri derin yaralar açmış ve günümüde devam eden çok sayıda kalleşlikler – ihanetler olmuştur.  Tıpkı 19. yüzyıl sonrası, Hasta adam ilan edilen hiçbirinin anası Türk ve müslüman olmayan Osmanlı’nın çöküşü ve ardından gelen Cumhuriyet dönemindeki reformlar, milletin hafızasında bazı çelişkiler yaratmış - gelenekle modernite arasında sıkışmış toplumda hala hainlerin Ülkenin tapusu Lozan’ı tartışmaya çalışması gibi çok partili hayata geçişle birlikte demokrasi sancıları başlamış halk, kimi zaman dış düşmanlarla, kimi zaman da içeride kendi eliyle seçtiği KALLEŞ yöneticilerle sınanmıştır.

İhanet, Sessizlik ve Direniş bir arada... Son zamanların en büyük yıkımlarından biri de Din iman – yetmeyince – Vatan Millet Sakarya türü söylemlerle oy devşiren yöneticilerin ihaneti, halktan dünyada başka emsali olmayan - AĞIR vergilerle toplanan Kamu kaynaklarının talanı, adaletin zedelenmesi, liyakat yerini sadakatin alması ve ötekileştiren kutuplaştırıcı söylemlerle toplumun ayrıştırılması; milletin en çok güvendiği Silahlı Kuvvetler gibi yapıları bile artık sorgulamasına yol açmıştır.  Maalesef dünya Hızla Yapay Zeka çağında rekabet ederken, önceliği: Merdivenaltı kaçak kuran kursları – herkesi imam hatipli EZBERCİ hafız yetirştirme olan Siyasetin, halkı değil - rantı öncelediği bir dönemde; birçok yurttaş sessizce içine kapanmış, tarihini hatırladıkça derin bir hüzne gömülmüştür. Ancak bu suskunluk içinde direnen, sorgulayan ve hâlâ idealine inanan bir CAN damarı her zaman yaşamaya devam etmiş – bundan sonrada edecek, zamanı geldiğinde sorumlulardan hesap soracaktır.

Umudu Geçmiştemi - Gelecekte Mi aramak ? lazım bilinmez ama Tarih bize Türk milleti ne zaman dibe vursa, oradan yükselmeyi bilmiş, Tarihsel olarak genlere kazılmışcasına ‘Her ihanetin ardından bir kurtuluş, her yıkımın ardından yeni DAHA güçlü bir diriliş’ hikâyesi yazmış, Yüzlerce devlet kurmuş bu millet, son yöneticilerinin ihmalleri ve gafletlerine rağmen yine de kendi içinden aydınları, önderleri ve düşünen insanları, hala aktif: Aksakal, Atabeyleri, Melami Türk andı, Türkmen Alevi Ocakları, Bektaşi Teşkilatları, Türk Turanı, 47, 78, 121 ve üçler .... gibi örgütleri yaşatmayı başarmıştır. Geçmişin izleriyle beslenen ama geleceğe umutla bakan bir bilinç tıpkı ‘Hasta adam’ denen Osmanlı döneminde bile İsmail Gasparalı tarafından 1883 - Kırımda çıkan ilk eski TÜRKÇE Tercüman gazetesinde de olduğu gibi TÜRKLÜK ruhu yeniden uyanmaktadır. Çünkü tarih, bu direnişlerin ve yeniden ayağa kalkışların adıdır.

Her ihanete uğradığında – yeniden dirilişi dahada GÜÇLÜ - Türk milleti olarak, bize sürekli ‘DİKKAT et dercesine menfaati için herşeyi yapabilir, hain – kalleş iç düşmanlarımızı Tanrı başımızdan eksik etmesin dualarımızla .....

 
 
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.